BERLIN : Proletarya Partisi TKP/ML, 15 Ocak’ta Berlin`de gerçekleştirilecek LLL Yürüyüşü’ne çağrı yaptı.
ikk-online14.net adresinde yer alan “Lenin, Luxemburg Ve Liebknecht’i Proleter Enternasyonalist Ruhla Anıyoruz” başlıklı açıklamada 15 Ocak saat 10.00’da Almanya’nın Berlin kentinde gerçekleştirilecek olan yürüyüşe çağrı yapan Proletarya Partisi; Lenin, Luxemburg ve Liebknecht’i anarak bu yıl gerçekleştirilecek yürüyüşün farklı bir önemi olduğunu belirtti.
Bölgesel savaşların boyutlandığı, savaş kışkırtıcılığı ve işgal girişimlerinin arttığı zamanda Lenin, Luxemburg, Liebknecht’in emperyalist savaşlara karşı oluşturduğu çizgiyi daha güçlü kavrama çağrısı yaptı.
Proletarya Partisi’nin açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Dünyanın Bütün İşçileri ve Ezilen Halkları Birleşin!”
Enternasyonal proletarya ve ezilen dünya halkları, her milliyetten işçi ve emekçiler;
Bundan tam 104 yıl önce Alman emperyalizmi tarafından hunharca katledilen Alman proletaryası ve dünya devrim mücadelesinin değerli önderleri Karl Liebknecht, Rosa Luxemburg ve enternasyonal proletaryanın ustası Lenin’i anmak; devrim, sosyalizm ve yüce komünizme bağlılığımızı bir kez daha en gür sesimizle haykırmak için 15 Ocak 2023 tarihinde Berlin’e çağırıyoruz.
Bu yıl Lenin, Luxemburg ve Liebknecht anması için Berlin’de buluşmak daha farklı bir önem arz etmektedir. Emperyalist güçler tüm olanaklarıyla ve iştahlarıyla büyük bir mücadele içindedirler. Bu eksende bölgesel savaşları boyutlandırmakta, savaş kışkırtıcılığında ve doğrudan işgal girişimlerinden geri durmamaktadırlar. Rusya’nın Ukrayna işgali, buna karşı ABD-İngiltere Almanya’nın başını çektiği AB’nin savaş kışkırtıcılığı ve tüm bölgede oluşan savaş iklimi bunun en açık göstergesidir. Bu bağlamda emperyalist savaş şartları düne göre daha fazla olgunlaşmaktadır. Bundan 104 yıl önce Liebknecht ve Rosa emperyalist savaşa açıktan ve net tavır aldığı için Alman Sosyal Demokratları tarafından şovenist histeriyle hedef haline getirilmiş ve katledilmiştir. Bugün Lenin yoldaş başta olmak üzere Liebknecht ve Rosa’nın emperyalist savaşlara ve savaş kışkırtıcılığına karşı oluşturduğu berrak çizgiyi daha güçlü kavrama zamanıdır. Onların oluşturduğu bilinç rotamızı belirlemeli ve duruşumuzu karakterize etmelidir. Yani protestolarımız aynı zamanda Alman emperyalizminin devam eden savaş kışkırtıcılığına da bir yanıt olacaktır.
Emperyalist-kapitalist sistem ömrünü çoktan tamamlamış ama “mezar kazıcısı”nın gerekli müdahalesinin eksik ve yetersizliği nedeniyle çürüyerek ve etrafına en iğrenç kokular saçarak var olmaya devam etmektedir. Emperyalist-kapitalist sistemin derinleşen ve durdurulamayan ekonomik ve siyasal kriz süreci, emperyalistler ve diğer gerici sınıflar arasındaki çelişkileri derinleştirirken bu çelişkiler üzerinden ortaya çıkan çatışmaların sonuçları ile her zaman olduğu gibi işçi sınıfı, emekçiler ve ezilen halklar yüz yüze kalmaktadır; açlık ve yoksulluk derinleşirken, egemen burjuva sınıfların yeniden ve yeniden paylaşım ihtiyaçlarının sonucu gerçekleştirilen haksız savaşlarla halklar en temel yaşamsal ihtiyaçlarından yoksun kalmakta, milyonlarca yoksul insan göç yollarına düşmekte ve binlercesi bu yollarda yaşamını yitirmektedir.
Rus emperyalizminin Ukrayna’ya karşı 24 Şubat 2022’de başlattığı işgal harekatı, emperyalist-kapitalist sistem içi çelişkileri bir üst noktaya taşımış, işçi sınıfı ve emekçiler açısından daha ağır yaşam koşullarının oluşmasına neden olmuştur. Bu süreç aynı zamanda, işçi sınıfı ve emekçiler ile egemen sınıflar arasındaki karşıtlıkların artmasına ve halk kitlelerinde mevcut sistem ve iktidarlara dönük tepkilerin boyutlanmasına neden olmaktadır. Geçtiğimiz yıl dünyanın birçok ülkesinde yaşanan sokak gösterileri, ayaklanmalar ve grevler, bu tepkilerin her somutta kendisine özgü biçimler alarak ifade edilmesidir. Bu karşıtlık derinleşerek ve gelişerek devam edecektir, çünkü egemen sistem açısından içinde bulunulan kriz süreci çözülebilir değildir. Aksine çözümsüzlük katlanarak devam edecek, halkın öfkesi daha fazla sokaklara yansıyacaktır.
Dünya proletaryası ve ezilen halklar her geçen gün daha fazla “Ya Sosyalizm Ya Barbarlık” seçeneği arasında sıkışırken sosyalizm seçeneğini mümkün ve gerçekleştirilebilir kılmak, dünya halklarının bu vahşi ve yağmacı sömürü sistemine mahkum olmadıklarını göstermek görevi öncelikle Marksist-Leninist-Maoist parti ve örgütlerin sorumluluğundadır. Var olan sömürü ve yağma sistemi tarafından üretilen sonuçlarla mücadele etmek yerine sistemin kendisiyle doğrudan mücadele etmek, kabul edilebilir ölçütlerin dışında mücadele biçim ve yöntemlerini geliştirip uygulamak, revizyonist, reformist, sistem içi ve sistemin olanaklarına yaslanarak mücadele etme yanılgısından uzaklaştıracak olan ve dolayısıyla da işçi sınıfı ve ezilen halklar açısından komünist bir çizgi ile mücadele etme olanağını mümkün kılacak olan çizgi MLM’de anlam bulur. Tüm bu çürümüşlüğün, yoksulluğun, haksız savaşların, eşitsizliklerin ve sınıfsız, sömürüsüz bir dünya yaratmanın anahtarı ve yol göstericisi olan MLM’yi kitlelerle buluşturmak, kitlelerin düşünsel ve eylemsel kılavuzu yapmak zorundayız. Liebknecht ve Rosa’daki uzlaşmazlık ve kararlılık, Lenin’deki “buz kırıcılık” tarihsel görevi ile kuşanmalı “gökkubbenin altındaki kaosu” yönetmeliyiz. Dünyanın MLM güçleri olarak, devrim ve sosyalizmin güçlerinin birlikteliği ile karşı-devrime saldırmalı, onu yıkmanın cesaretini kuşanmalıyız. Tarihte defalarca yapılanı yeniden yapmamak için bir sebep yoktur ve koşullar egemen sistem açısından çelişkileri daha fazla içinden çıkılmaz hale getirirken, enternasyonal proletarya ve ezilen halklar açısından ise yeni olanakları doğurmaktadır. Açığa çıkan kitlelerin enerji ve öfkesini doğru bir çizgiye taşımak MLM’lerin görev ve sorumluluğudur.
Proletarya ve ezilen halkların birlikte mücadelesini yaratmanın, enternasyonal dayanışmayı büyütmenin kendisini daha da fazla hissettirdiği bu süreçte, ezilen ve sömürülen geniş halk kitlelerinin ihtiyaçlarına karşılık vermek, devrim ve sosyalizm mücadelesine daha fazla yanıt olmak için MLM parti ve örgütlerin attıkları adım daha fazla bir anlama sahip olmuştur. Enternasyonal proletaryanın sınıf bilinçli komünist öncüleri, dünyanın çeşitli ülkelerinden MLM parti ve örgütler 26 Aralık 2022 tarihinde yaptıkları açıklamada 1. Birleşik Maoist Konferansı gerçekleştirdiklerini ve MLM hatta Enternasyonal Komünist Birlik’i (EKB) oluşturduklarını ilan ettiler. İşte bu görev ve sorumluluklara cevap olabilmek için, proletarya enternasyonalizmi ruhuyla kurulan Enternasyonal Komünist Birlik (EKB), Uluslararası Komünist Hareket’in birikimine de yaslanarak bulunduğu tüm coğrafyalarda devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde daha aktif ve somut rol üstlenecektir.
Lenin, Luxemburg ve Liebknecht, emperyalist-kapitalist sömürü ve barbarlık sistemine, faşizme ve dünya gericiliğine karşı proleter dünya devriminin yol göstericisi komünist ve devrimci önderler olarak sınıf mücadelemizin kızıl bayraklarında dalgalanıyor ve yaşıyorlar.
Katledilişinin 50. yılında partimiz kurucu komünist önderi İbrahim KAYPAKKAYA’yı anacağımız bu mücadele yılında enternasyonal proletaryanın temsilcilerini, devrimci güçleri, işçi sınıfı ve emekçi halkımızı partimizin komünist çizgide yürüyüşünü desteklemeye çağırıyoruz.
-EMPERYALİST SAVAŞLARA, İŞGALE VE SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞINA HAYIR!
-KOMÜNİST USTAMIZ LENİN VE ALMAN DEVRİMİNİN ÖNDERLERİ LUXEMBURG, LİEBKNECHT ÖLÜMSÜZDÜR!
-YAŞASIN PROLETERYA ENTERNASYONALİZMİ!
-YAŞASIN MARKSİZM-LENİNİZM-MAOİZM!
TKP/ML
OCAK 2023″