Kızıl Yardım Örgütü ve 18 Mart Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü
Mart ayı Emperyalizmin 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı yıllarının bitişine doğru enternasyonal proleterya`nın ilk sosyalist devrim deneyimi olan proleter ekim devriminin ilan edilmesinin akabinde ezen ile ezilen sınıflar arasındaki mücadelede önemli tarihsel örgütlenmelere vesile olmuştur. Bolşeviklerin ekim devrimi ile birlikte iktidarı ele geçirmeleri aynı zamanda Batı Avrupa`da 1.Emperyalist Savaşının toplumsal düzeyde hızlı değişimin bir sonucu olarak işçi sınıfının savaş karşıtı çalışmalarının ve eylemlerinin yakaladığı dinamik, savaş karşıtı hareketinde yükselmesine vesile oluyordu. Dönemin Alman Komünist hareketi işçi sınıfı içerisinde hücre örgütlenmelerini geliştiriyor, sınıf mücadelesinin düzeyi ise Almanya`da etkili düzeyde yükseliyordu. KPD`nin (Almanya Komünist Partisi) işçi komünleri ve komiteleri olarak hızla örgütlendiği dönemde ayaklanma hareketleri Almanya`nın önde gelen işçi şehirlerinde fiili bir duruma dönüşüyordu. Savaş sonrası SPD ve DVP (şimdiki CDU partisinin tarihsel olarak dayandığı Parti) alman burjuvazisinin iki ana kliği olarak 1918`de Alman „Weimarer Cumhuriyetini“ ilan ettiler. Bu yıllar ekim devriminin yarattığı toplumsal düzenin Avrupa`da ve kristalize olmuş şekilde Almanya´da proleteryayı direk etkileyen bir hareketlenmenin yaratılmış olmasınıda beraberinde getirmişti.
Komünistler öncülüğünde işçi sınıfının çeşitli eylemleri, devlet güçleriyle girdikleri sokak çatışmaları ve kitlesel fabrika mitingleri yaşanıyordu. Alman İşçi Sınıfının tarihinde en bilinen ayaklanmaların başında Mart çatışmaları yada diğer ismiyle Merkez Almanya Ayaklanması geliyordu. 1921`de ise Halle, Leuna, Merseburg ve Mansfeld gibi sanayi bölgelerinde silahlı işçi ayaklanmalarına girişildi. Alman Komünist Partisi bu ayaklanma girişimlerinde yenilgi almıştı. Ayaklanma hareketi 19 Mart`da başlatılmak istenmiş, ancak Alman polisinin 17 Mart`da kurtarılmış sanayi bölgelerine yaptığı müdahaleden kaynaklı 17 Mart`da Komünist hareket ayaklanma çağrısını gerçekleştirmişti. 1921 yılında günlerce süren komün hareketleri 24 Mart`da önce „olağanüstü hal“ ilanı ve 1 Nisan`da son kurtarılmış bölgenin asker ve polis güçlerinin eline geçmesiyle sonuçlanmıştı. 200 bin işçinin katıldığı, 180 insanın olduğu Mart Ayaklanmalarında, binlerce işçide yaralanmış ve 6 bin kişi tutuklanmıştı. 1923`de ise Almanya Komünist Partisi, Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) ile KOMintern Genel Sekreteri olan Zinowjew önderliğinde Almanya Komünist Partisini 1923`de Alman hükümetinin yaşadığı yönetim krizinde ve Faşistlerin Güney Almanya`da darbe planına karşı hazırlıklı olmak burdan hareketle de devlet krizinin geldiği boyutda şartların devrimi gerçekleştirecek düzeyde olduğunu ifade ederek ayaklanma kararı aldılar. 9 Kasım 1923`de ayaklanmanın gerçekleşmesi düşünülsede Alman Komünistleri ise Parti olarak karar alamadan, farklı düzeyde bölünmeler yaşadı.
Ekim`de gerçekleşen farklı ayaklanma hazırlıkları ise Ordu tarafından deşifre edilerek onlarca kişinin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Bu süreç aynı zamanda Rusya`da olduğu gibi genel grev ve akabinde gerçekleşecek toplu ayaklanma ile Almanya`da devrimin gerçekleşmesi üzerinden Komünist Enternasyonal içerisinde düşünülmüştü. Alman Komünistleri karşı devrim karşısında tarihsel bir yenilgi almış ve gerileme döneminin içerisine 1923`den sonra girmeye başlamıştı. Mart ayının tarihsel olarak sınıf mücadelesi deneyimleri bakımından önemi mücadelede şehit düşmüş Komünistler ve İşçi önderlerinin anısında anlamını buluyordu. Proleter Devrimler çağının alttan gelen dalgasında kızıl yardım örgütü ilk olarak Almanya`da kuruldu. Bazı belgelere göre 1921 de ilk kızıl yardım grupları kurulmuştu. 1922`de ise Komünist Enternasyonalin Moskova`da gerçekleşen 4.Dünya Kongresinde Enternasyonal Kızıl Yardım Örgütünün (ROTE HILFE) kuruluşu ilan edildi. Uluslararası kızıl yardım örgütü 18 Mart gününü „Uluslararası Politik Tutsaklara yardım günü“ ilan ederek Alman faşizmi tarafından yasaklandığı döneme kadar devrimci ve komünist tutsaklarla dayanışma çalışmalarını örgütledi. Almanya Kızıl Yardım örgütü ise 1 Ekim 1924`de Almanya Komünist Partisine yakın bir örgütlenme olarak kuruldu. Kızıl Yardım Örgütü tarafından 18 Martın Politik tutsaklarla dayanışma günü ilan edilmesinin sebebi 18 Mart 1871`de başlayan Paris Komününde kurşunlanan 147 Komünar ve Komün sonrası 15 bin olduğu düşünülen tutsakların anısının enternasyonal proleteryanın mücadelesinde hatırlanan tarihsel bir gün olması bağlamında kararlaştırıldı. Clara Zetkin 1925 yılında Uluslararası Kızıl Yardım örgütünün ve Almanya Kızıl Yardım örgütünün sekreteri oldu. Politik Tutsaklarla Dayanışma günü Paris Komünarlarından günümüze Komünizm ideolojisinin zindanlardaki savunucularının dışardaki sesi olmayı başarmanın bir ifadesi olarak hayat bulmaktadır.
Bu tarihsel sürecin sonrasında 1975`de Almanya`da kızıl yardım örgütünün yeniden örgütlenme süreci gerçekleşti. 1996`da ise Almanya Kızıl Yardım örgütü, çeşitli anarşist örgütlenmeler ile devrimci demokratik örgütlenmelerin dayanışma çalışmaları çerçevesindeki girişimleriyle 18 Mart Politik Tutsaklarla Dayanışma ve eylem günü olarak hayat hakkı buldu. 1996`dan sonra ise Uluslararası düzeyde devrimci demokratik hareketler, çeşitli devrimci sendikalar, devrimci demokratik kurum ve hareketler 18 Mart`ı politik tutsaklarla dayanışmak için eylem günü olarak örgütlemektedirler.
Özellikle emperyalist alman devletinin yurtsever, devrimci ve komünist mücadeleyi engellemeye yönelik 129 a ve b yasaları çerçevesinde yurtsever ve devrimci örgütlerden PKK, TKP/ML ve DHKP/C faaliyetçilerine yönelik tutuklamalarada karşı dayanışma gösterdiği bir gün olma durumuna gelmiştir. Bunun yanısıra 18 Mart eylemleri dünya üzerinde bilinen tutsaklardan Mümia Abu Jamal, Gonzalo, Salih Abdullah, Abdullah Öcalan`nın ve özgürlüğü için eylemlerin yapıldığı bir gün olduğu gibi Emperyalist Devletlerin ve başta Alman Devletinin Yurtsever, Devrimci ve Komünistlere dönük tutsak alma, izolasyon ve devlet baskısına karşı mücadelenin günü, devrimci demokratik örgütlenmelerin eylem günü olmuştur.