Brezilyalı kadınların faşist, kadın düşmanı, homofobik, transfobik başkan adayı Jair Bolsonaro’ya karşı eylemleri sürüyor
Eylül ayı başında bir milyon kadının faşist, kadın düşmanı, homofobik, transfobik başkan adayı Jair Bolsonaro’ya karşı bir araya gelerek oluşturdukları “Bolsanaro’ya Karşı Birleşik Kadınlar” (Mulheres unidas contra o Bolsonaro) isimli internet sitesinin yaptığı çağrıya uyan yüz binlerce Brezilyalı 29 Eylül’de onlarca kentte kadınların önderliğinde sokaklara çıktı.
“Faşizme hayır” (#Fascismonao), “Maçoluğa hayır” (#machismonao), “O olmaz” (#elenao) “Faşizm asla” (#FascismoNunca), “Kadınların hayatları için” (#ÉPelaVidaDasMulheres) gibi etiketlerin sosyal medyada gündem olduğu eyleme, Brezilya’nın yanı sıra Avustralya, Kanada, ABD, Fransa, İspanya, Arjantin, Portekiz ve İsveç’te de binlerce kişi sokaklara çıkarak destek verdi.
Eylemlerin ulaştığı kitlesellikte kuşkusuz Sosyal Liberal Parti’nin eski yüzbaşı başkan adayı Bolsonaro yandaşlarının iki hafta önce “Bolsonaro’ya Karşı Birleşik Kadınlar” sitesine karşı başlattığı siber saldırının kurulan onlarca yeni Facebook sitesiyle püskürtülmesinin de önemli bir payı oldu.
Eylem öncesi 299 çağrı merkezi oluşturuldu
16 Eylül’de gerçekleştirilen siber saldırının ardından sayısız yeni Facebook hesabı ve protesto çağrısı oluşturan Brezilyalı kadınlar, tıpkı Yunan mitolojisinde kesilen başının yerine iki yeni baş büyüten Lerna’nın Hidrası gibi saldırılara yanıt vererek çağrıyı büyüttüler.
En az 18 eyalet başkentinde ve 65 kentte haftalardır kadınların önderliğinde eylemler düzenleyen Brezilya muhalefeti, 29 Eylül öncesinde 299 ayrı çağrı merkezi yaratmış oldu. Eylem çağrısı Brezilya sınırlarını aşarken, Brezilya’nın toplumsal hareketlerinin ve siyasal partilerinin yanı sıra, eylemlerin örgütlenmesinde birçok bağımsız kadın ve yurttaş girişimi de aktif biçimde yer aldı.
İlk turu 7 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerine aday olan 63 yaşındaki eski yüzbaşı Bolsonaro’nun vukuatları arasında İşçi Partili Kongre üyesi Maria do Rosario’ya “Sana tecavüz etmem, çünkü bunu hak etmiyorsun” diye hakaret etmek, kadınların düşük ücretli çalıştırılmasını desteklemek, televizyonda “dört oğlum var, güçten düşünce beşincisi kız oldu” ve “1964-1985 yılları arasındaki Brezilya askeri diktatörlüğünün hatası solcuları öldürmeyip işkence yapmaktı”, “Eşcinsel olmalarının nedeni yeterince dayak yememiş olmaları” gibi açıklamalar yapmak var.
Bolsonaro, kişisel silahlanma yasalarını serbestleştirmeyi, Brezilya’nın zaten son derece vahşi olan sokak suçlarıyla polisiye mücadele yöntemlerini daha da sertleştirmeyi, şu anda 18 olan hapse girme yaşını düşürmeyi, zenginlerden kesilen vergileri azaltmayı, insan hakları örgütlerine verilen devlet teşviklerine son vermeyi, ciddi bir kölecilik geçmişi olan ülkede siyah Brezilyalılara yönelik sosyal politikaları sona erdirmeyi, kadına yönelik şiddet yasalarını budamayı vaat ediyor. Kiliseyle yakın ilişkiler içinde olan, kürtaj hakkına karşı çıkan ve kendisini “yolsuzluğa bulaşmamış temiz bir politikacı, bir mit” olarak sunan ırkçı, faşist, kadın düşmanı, homofobik Bolsonaro’nun sloganı ise tam da kendisinden beklenebileceği gibi: “Brezilya her şeyin üstünde! Tanrı her şeyin üstünde!”
Üç hafta kadar önce kampanya sırasında akli dengesi bozuk biri tarafından bıçaklandıktan sonra hastaneye kaldırılmasının ardından birinci sıraya yükselen Bolsonaro ise milyonlar sokakları doldururken taburcu oldu ve evine dönerken, kendisinin kazanmadığı bir seçimi meşru kabul etmeyeceğini ilan ederek, büyüyen muhalefet karşısında çamura yatmaya başladı. Kadın hareketinin önderliğinde büyüyen muhalefeti “Kadınlar Bolsonaro ile birlikte” etiketleriyle püskürtmeye çalışsa da, son eylemlere birçok muhafazakar kadın ismin de dahil olduğu gözleniyor.
Kaynak: Kadın Savunması