Basel de 23 Aralık Pazar günü Roboski, Maraş ve 19 Aralık`ta yapılan katliamlar konulu panel gerçekleştirildi.
Partizan, PDD, Birkar, Dersim insiyatifi, Maraş Girişimi, Ciwanen Şoreşker, Ronahi Kadın Meclisi, Birleşik Devrim Dergisi, HDK Basel ve CDK Basel’in katılımcı olduğu panel açılış konuşması ve saygı duruşyla başladı.
İlk panelist konuşmasında “Roboski katliamının farklı yanlarının olduğunu, bunu 3 noktada şöyle özetleyebiliriz: 1. Sistemin içinde olduğu çıkmaz ve gerilla eylemleri, 2.Kürt hareketinin uluslararası zemine oturması, 3. TC’nin verdiği kayıplar ve karakol baskınları” diyerek konuşmasına başladı. Devamında ise “Roboski katliamı sistemin tek dil, tek din ve tek ırk politikasıdır. Kürtler bu zihniyete karşı her zaman isyan etmiş ve katliama uğramıştır.” görüşlerini dile getirdi.
Maraş Girişimi adına yapılan konuşmada ise “Maraş girişimi adına. Maraş’taki Kürtlerin %90ı Kürt Alevisidir. Maddi ve manevi olarak devletle bağları zayıftır. Devrimcilerin ve PKK nin orada olmasıyla birlikte, Maraş katliamının devlet tarafından tertiplendiğini” belirterek, “sistem Kürtleri komünistleri katletmekten her zaman haz almıştır. Tekçi zihniyetin katliamlarla susturma politikası vardı ve devam edecektir. Kürdistan’da ve diğer halklara karşı bu katliamlar devam edecektir. Bu zihniyetini Rojava’da da devam ettirmektedir. Sistem tarafından bugün çetecilerin kampı Maraş’ta kuruldu. Cami ve cemevi birleştirilerek Kürt Alevileri yok etmeye çalışıyorlar. Bu katliamlar bütün batılıların emperyalistlerin bilgisi dahilinde yapılmaktadır.
“denildi.
19 Aralık katliamı konulu bölümde ise “tek hedefe bağlanan 3 katliam dan bahsediyoruz. Maraş ve Robokiyi arkadaşlar anlattı. TC Komünistleri, devrimci, aydın, demokrat ve Kürtleri katliamından geçirmektedir. Bunun nedenini hepimiz biliyoruz. Mustafa Suphi arkasından Kürt katliamları bu sürecin sonucudur. 68 ve 70 li yılların devrimci yükselişi, Kürt hareketinin yükselişi sistemi korkutmuştur. Ve bunu katliamlarla durdurmaya çalışmaktadır. TC tarihinde hep katliamlar vardır ve devam edecek. Bunu sistemetik olarak devam ettirmekteler. 19 Aralık envai türlü silahlar kullanılarak ve yakılarak yıkılarak yapıldı ve 19 aralık buna karşı olan direniştir ve iradesini teslim etmeme kararlığıdır. Çünkü sistem devrimci iradeyi asla yok edemez ve teslim alamaz. Çünkü devrimcileri esir alamıyor ve yok edemiyor. Ecevit biz cezaevlerini dizayn etmezsek İMF programlarını uygulayamayız, IMF programlarını uygulayabilmesi için devrimcileri ve toplumun bilinçli ve kararlı unsurlarını yok etmesi ezmesi ve teslim alması gerekir demişti. Bu devlet bunca kanı neden akıtıyor? Bunu başardı mı teslim aldılar mı? Siz bizim irademizi teslim alamazsınız ve görülüyor ki devlet bunca katliamlarla devrimciler ve Kürtleri yok edebilmiş değildir. Teslimde alabilmiş değildir. Mevcut durumda cezaevleri saldırının merkezi durumdadırlar. Bunun nedeni sınıflar çatışmasıdır, bir tarafta devlet bir tarafta devrimcilerdir. Devrimciler ezilen sınıfı temsil ederken devlet burjuvaziyi temsil etmektedir. Ezilen halkların enerjisi birikmektedir ve yarınlarda çok şeyler yaşayacağız. Fransa’da sarı yeleklerle görüyoruz. Türkiye devrimcilerin yapması gereken emekçi kitleler ve işçi sınıfı ile birleşmesi ve sınıf mücadelesini yükseltmesidir.” denildi.
Daha sonra panel sonlandırıldı.