Avustury/Innsbruck: Pandemi kısıtlamalarından kaynaklı olarak ertelenen 25 Kasım Kadına yönelik Şiddete karşı Mücadele Günü yürüyüşü gerçekleştirildi.
İnnsbruck’ta bulunan çeşitli ilerici, devrimci, demokratik Kadın kurumlarının oluşturduğu Kadın Dayanışması ve İletişim Ağı Platformu‘nun örgütlediği yürüyüşe pandemi kısıtlamalarına rağmen Avusturya Tirol eyaletinden kitlesel bir katılım gerçekleşti. Platform üyesi olan Mor Kızıl Kolektif faaliyetçileri de yürüyüşe kitlesel katılımla dikkat çekmiş, “Kadın Mücadelesi = Sınıf Mücadelesi, Dr.Banu Büyükavcı Yalnız Değildir!” şiarlı pankartla Kadın Özgürlük Mücadelesinin, Sınıf Mücadelesiyle kazanılacağının vurgusunu gerçekleştirdiler. Faşizmin mağdurları olarak hayatını kaybeden Kadın ve çocukların anıtı önünde gerçekleştirilen anmada çelenkler ve mumlar eşliğinde bir anma gerçekleştirildi. Yine Erkek Egemen devlet yapısının ve erkek şiddeti sonucunda öldürülen kadınlar anısına da anıt önünde konuşmalar gerçekleştirildi.
Yoldaşlarından Dr.Banu Büyükavcı ile Dayanışma
Mor Kızıl Kolektif faaliyetçileri Almanya`da “Münih Komünistler Davası” olarak bilinen TKP/ML davasında 3 yılı aşkın bir süre tutuklu yargılanan Banu Büyükavcı Alman Devleti`nin yurt dışı saldırısıyla türk devletine iade edilmeye çalışılmaktadır. Almanya-Nürnberg Yabancılar Dairesi, dava sonucuna yapılan itiraz aşamasının tamamlanmamasına rağmen ve yine davanın yazılı kararnamesinin tasdiklenmemesi durumunu dahi göz ardı ederek yasal süreçleri söz konusu Devrimci ve Komünistlere yönelik teslim alma, izole etme hedefi olunca bir kenara itebilmektedir. Tutsaklardan bazılarının Almanya`ya girişleri 20 yılı aşkın sürelerle yasaklanırken, Dr.Sinan Aydın`ın ise oturumu uzatılmamış, Dr.Banu Büyükavcı ise geri iade saldırısıyla karşı karşıyadır. Devrimci-Komünist kimliğinden taviz vermeyen ve tutsaklık sürecinden sonrada sınıf perspektifiyle Kadın mücadelesinin saflarında tavizsiz olarak yerini alan Dr.Banu Büyükavcı aynı zamanda çalıştığı Klinikte Psikolog olarak Şiddete maruz kalan kadınlarla psikolojik ve sosyal temeldeki çalışmalarıyla bilinmekte ve takdir toplamaktadır. Bu açıdan Mor Kızıl Kolektif faaliyetçileri Banu Büyükavcı şahsında devrimci ve Komünistlere, dönük saldırların aynı zamanda göçmenlerin temel haklarına dönük saldırı olarak sürdüğüne dair ifadeler içeren Almanca bir konuşma gerçekleştirdiler. Yine eyleme katıldıkları “Kadın Mücadelesi = Sınıf Mücadelesi, Dr.Banu Büyükavcı Yalnız Değildir!” pankartı yürüyüşte bulunan Kadın kitlelerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Banu Büyükavcı ile dayanışma taleplerini içeren dövizler de taşıyan Mor Kızıl Kolektif faaliyetçileri “25 Kasım yürüyüşünde Kadınların Özgürlüğü için Sınıf Mücadelesinde ileri” çağrısıyla konuşmalarını sonlandırdılar.
AHM Innsbruck