INNSBRUCK– Anti-Faşist örgütlerin ve ATİGF’in çağrısıyla bir aylık süre için de örgütlenen Sınırlar öldürüyor 3. Yürüyüşü 04.02.2023, Saat 14.00 gerçekleşti.
30.01.2021 de Sınırlar öldürüyor yürüyüşü, Polisin saldırısıyla yaşanan çatışma ve arbededen kaynaklı yürüyüş dağıtılmıştı. Bir çok kurum ve kişi hakkında soruşturmalar başlatılmıştı. Fakat Innsbruck Landesgericht te görülen davada Polis teşkilatı ve saldırıyı-müdahaleyi yapan polis ekipleri suçlu bulunmuş ve çeşitli cezalara çarptırılmıştı. Bu davayla birlikte Avusturya Kamuoyu Polis teşkilatı ve Polisin gerçek yüzünü de öğrenmiş oldu.
Emperyalist hegomonya neticesinde yaşanan savaşlar ve işgaller sonucu Ortadoğu ve Kuzey Afrika başta olmak üzere, dünyanın bir çok bölgesinden insanlar yaşananlardan kaynaklı yaşadıkları toprakları terk etmek durumunda kalarak göç etmek zorunda bırakılmaktadır.
İnnsbruck Marktplatz da toplanan kitle; Avrupa sınırlarında yaşanan mülteci katliamlarına ve Avusturya devletinin sınırdışı etme politikalarını protesto eden Miting akabinde yürüyüş gerçekleştirdi. Marktplatz da kurumlar adına konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda Avrupa Birliğinin Mülteci ve Göçmenlik politikaları, Irkçılık ve ayrımcılık üzerinde ağırlıklı duruldu.
AGEB bileşeni ATİGF adına yapılan konuşmada; ‘‘Avrupa sınırlarının mülteciler için geçilmez, Frontex politikaları sonucu daha da sıkı Sınır güvenlik önlemleri alınarak; mültecilerin geri itildiğini ve göç yollarında Mültecilerin işkence, gözaltı, tutuklama ve her türlü kötü muameleye tabi tutulduğunu belirtti. Akdenizde binlerce mültecinin İnsan tacirleri tarafında ölüme terk edildiği bu durumunda AB nin faşist-Irkcı Göçmen politikalarından kaynaklı olduğunu belirtti. Avrupaya gelen mültecilerin de çok zor bir yaşam şartlarında ve Irkcı-Faşist baskıcı yasalarla günlük en temel İnsani ihtiyaclarını bile karşılayamadıklarını vurguladı.
Göç yollarında binlerce insan katledilmekte, işkencelere ve kötü muameleye maruz kalmaktadır. Dünyada yaşanan Pazar paylaşımlarının ve haksız savaşların baş aktörlerinden olan AB devletleri Avrupa kıtasına gelen/gelmek isteyen göçmen mültecileri sınırlarda katletmek insanlık dışı koşulların yaşandığı toplama kamplarında yaşamak zorunda bırakmaktadır vurguladı.
Avrupada ki Faşist ve Irkcı Partileri mültecilerin Avrupaya gelişlerini kullanarak, yerli halkı Gçömenlere karşı Irkcı ve ayrımcı söylemleriyle düşmanlaştırdıkları ve bunun üzerinde Oy devşirdikleri vurgulandı. AB devletlerinin hepsinde Irkcılık ve ayrımcılığın bir Devlet poltikası olduğu söylendi.
Türkiye de Binlerce mültecinin AB ye Göç ettiğini, bunun da Faşit Devletin politikalrının sürekliliğinde kaynaklı olduğunu vurguladı. Buna rağmen Milyonlarca Mülteci Türk devletinin insafına bırakılmış ve Rüşvet verilerek Mültecilerin Türkiye sınırları için de tutulması amaçlayan ABirliği Faşizme direk hizmet etmektedir. Bunun için de Türk Devletinin dümenin deki Erdoğana sürekli taviz vermekte ve mülteciler iç politikaya ve AB nin çıkarsal politikalarına kurban edilmektedir denildi.‘‘ Avrupa sınırlarında yaşanan bu duruma ve son dönemlerde artan sınır dışı etme politikalarına karşı tüm alanlarda tepkiler yoğunlaşmakta ve bu anti demokratik, hukuksuzluğa karşı etkinlikler ve eylemler gerçekleştirilmektedir.
Konuşmalar sonrası, Kurumların Pankart ve bayraklarıyla katılım sağladığı yürüyüş kortejler oluşturularak başladı. ATİGF korteji en önde yerini alarak yürüyüşe geçti. Siyah blokun arkasında ATİGF ve siyah blokun arkasındada, duyarlı demokrat ve humanistlerin dizildiği yürüyüşe 900 yakın kitle katıldı.
Yürüyüş oldukca coşkulu ve gürültülü idi. Yürüyüş boyunca ‘‘ Hoch die İnternationale solidaritat-Bleibe Recht für Alle- Wir sind hier wir sind laut, weil man Menschenrechte klaut-Solidaritat heisst wiederstand-kamp dem Faschismus in jedem land-Kein Mensch ist illegal, bleiberecht überall- Alerta alerta anti Faschist‘‘ gibi sloganlar birlikte haykırıldı.
Yürüyüşün bazı kesitlerinde özelde Burjuva Partilerin binalarının olduğu yerlerde Havai Fişek ve Sis Bombaları atıldı. Zaman zaman Polsi ve göstericiler arasın da sürtüşmeler oldu. Polis sürekli ve yürüyüş boyunca taciz de bulundu. Fakat yürüyüş şehirin en işlek sokaklarında coşkulu bir şekilde gecerek Landestheater da son buldu.
Oldukça canlı ve kitlesel olan yürüyüş boyunca mülteci katliamlarına ve sürgünlere karşı sloganlar atıldı, konuşmalar gerçekleştirildi.
Bizler ATİGF Tirol olarak tüm baskı ve zulme karşı sokaklarda olacağımızı ve direneceğimizi beyan ediyoruz.
Mücadele sürecek, direnişin bayrağı düşmedi, düşmeyecek!
AHM Tirol
04/02/223