Emperyalist-Kapitalist sistemin gezegenimizi yaşanmaz hale getiren , doğayı tahrip eden kar ve aşırı anarşik üretim ve kapitalist yarış nedeniyle girdikleri rekabet sonucu doğa ve çevre zarar görmekte ve böyle devam etmesi durumunda önümüzdeki yüz yılda dünyanın salgılanan gazlar nedeniyle yaşanamaz bir duruma geleceği tehlikesi artmaktadır.
Bu sorunun asgariye indirilmesine yönelik olarak; doğaya salınan gaz atıklarının küresel ısınmayı ve iklimleri etkilediğini ve sınırlandırma kararları alındığı anlaşmalardan, ABD emperyalistlerinin yeni temsilcisi Donald Trump 2015 yılında Obama`nın imzaladığı Pariste yapılan anlaşmadan bugün çekildiklerini duyurdu.
ABD Başkanı Donald Trump yaptığı açıklamada selefi Barack Obama’nın imzacılarından biri olduğu iklim değişikliği anlaşmasından ayrıldıklarını söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, 2015 tarihli Paris İklim Değişikliği Anlaşması’ndan çekilme kararı alması üzerine dünya çapında çok sayıda siyasetçi, bilim insanı ve yenilebilir enerji kaynaklarından sorumlu yetkiliden tepki geldi.
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’ın bahçesinden yaptığı açıklamada ülkesinin Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiğini açıkladı.
“Bugün itibariyle ABD olarak, üzerimizde acımasız finansal ve ekonomik yük yaratan ve herhangi bir bağlayıcılığı olmayan Paris Sözleşmesi’nin tüm uygulamalarını sonlandırıyoruz” diyen Trump, mevcut anlaşmanın şartlarını yerine getirmenin ABD için çok pahalıya mal olacağını söyledi.
Anlaşmanın imzacısı Çin ve Hindistan gibi devletlerin, hatta Avrupa Birliği’nin bile karbon salınımlarına devam ettiğini söyleyen Trump, ABD’nin çok ağır şartlara maruz kaldığının altını çizdi.
ABD Başkanı ayrıca Demokrat Parti ile masaya oturacağını ve Paris Anlaşması’ndan daha iyi bir seçenek için çalışacaklarını söyledi.
Obama’dan tepki
ABD eski Başkanı ve Paris Anlaşması’nın imzacısı Barack Obama da Trump’ın konuşması üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Obama, “Amerikan liderliğinin olmadığı, hatta mevcut yönetimin geleceği reddeden bir avuç ulusa katıldığı bir ortamda, eyaletlerimizin, şehirlerimizin ve şirketlerimizin gelecek nesilleri ve elimizdeki tek gezeni korumak için öne atılıp ellerinden geleni yapacaklarına güvenim tam” dedi.
Paris Anlaşması nedir?
İklim değişikliğini kontrol altına alma ve küresel ısınmayı önleme amacıyla 2015’te Paris’te varılan mutabakatı 197 taraf ülkeden 147’si imzalamıştı. Anlaşma atmosferdeki sera etkisiyle ısınmanın sanayi öncesi çağa kıyasla 2 derecenin altında tutulmasını öngörüyor.
Sözleşmenin sürpriz katılımcısı o güne kadar benzer anlaşmaları imzalamaktan kaçınan ve dünyanın en büyük karbon salınımı yapan ülkesi Çin olmuştu.
Trump’ın kararından önce Çarşamba günü Berlin’de basın mensuplarına konuşan Çin Başbakanı Li Keqiang küresel ısınmayla mücadelenin “küresel bir uzlaşı” ve “uluslararası sorumluluk” olduğunu söylemişti.
ABD’nin kararından saatler öncesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel de benzer bir açıklama yaparak ülkesinin “Avrupa çerçevesinde Paris İklim Anlaşması’nın gereklerini yerine getirmeye devam edeceğini” açıkladı.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk da Twitter’dan yaptığı açıklamada Trump’a seslenerek “Lütfen (siyasi) iklimi kötüleştirmeyin” dedi.
Şimdi ne olacak?
Trump ABD’nin anlaşmadan çıkma şartlarıyla ilgili henüz bir politika tercihinde bulunmadı. Başkan, yeni imzalanmış uluslararası anlaşmaların bekleme süresi olan üç buçuk yıl bekleyebilir.
Alternatif seçenek ise 1992 tarihli Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden de çekilmek olabilir. Bu durumda ihbar tarihinden bir sene sonra ABD bu kurumdan ve işleyişinden tamamen ayrılmış olacak.
Yenilenebilir enerji üreten Amerikan şirketleri anlaşmadan çekilmeme yönünde görüş bildirmişti. İtalya’da geçen hafta yapılan G7 zirvesi sırasında önde gelen sanayi ülkelerinden altısının liderleri Trump’ı İklim Anlaşması’nın önemine ikna etmeye çalışmışlardı.
Çin’den sonra atmosfere en çok sera gazı salan ABD’nin Obama’nın döneminde 2025 yılına kadar zararlı gaz emisyonunun 2005 yılına göre yüzde 26 ila yüzde 28 oranında azaltılması kararlaştırılmıştı.