Enternasyonal proletaryanın Türkiye ve Kürdistan toprağında yetiştirdiği ender Ermeni komünist önder kadrolardan birisidir ARMENAK BAKIRCIYAN yoldaşımız .

O yüzyıllık zulmün son bulması için bilinçli bir seçim yaparak Kaypakkaya çizgisinin militan bir savunucusu, ,örgütleyicisi oldu. Armanek yoldaş ilhamını1900 yılları başında Osmanlı imparatorluğuna karşı halk savaşını başlatan HİNÇAK , sonrası Mustafa Suphi TKP’sinden , yetmişli yılların başında ise Kaypakkaya önderliğinde kurulan TKP/M-L den aldı. Faşist Türk devletinin Armanek yoldaşın ölüsüne , kemiklerine , yattığı toprağa verdiği berekete mezarına ve bir yılı aşkın bir süre önce Partizan yoldaşları tarafında törenle dikilen anıt mezara tahammül gösteremeyerek yıktı. Çok karmaşık , karışık toplu katliamlara ramak kalmış bir dönemi yaşıyoruz. Irkçı faşizm savaş koalisyon kurmuş , onayını almış ve devlet terörünü her alanda uyguluyor.
Yaptırımlar , yasaklar , tutuklamalar , operasyonlar , katliamlar kitlesel hale büründü. Gün geçmiyor ki , ölüm haberler duyulmasın, ocakları sönen ailelerin feryadı figanı duyulmasın. Faşist devlet artık öldürdüğü devrimcilerin ölü bedenlerini ailelerine vermeyerek zulüm yapıyor . Yaptığı katliamları kanıksamamızı istiyor . Direnen aileleri ve devrimci demokratları tutukluyor , tehdit diyor . Korku toplumu yaratmak istiyor , toplumu kendine biat etmeye zorluyor .Yürekleri yakan ölümleri artık kanıksamış bir halk durumuna gelmiş gibiyiz.. Yüreğimiz taş kesilmiş durumda. Bütün bunlar yetmezmiş gibi faşist koalisyon devletinin başı başladı ;”Esad rejimini yııkıncaya kadar Suriye’de çekilmeyeceğini”, işgale devam edeceğini açıklamaya. Faşizm ağzında kanlı salyalarını akıta akıta işgal ve ilhakcı savaş nağaraları atmaya devam ediyor. Girdiği bataklığa ağzına kadar battığını gizlemek için bütün kozlarını oynuyor, dört bir yana azgınca saldırıyor .
Komünistlere,devrimcilere, Kürtlere,Alevilere,hakkını isteyen işçilere,köylülere,memura , emekçiye amansız faşist saldırı düzenliyor,faşist katliamlarını meşrulaştırmak istiyor. Sindirmeyi , korkutmayı buna bağlı olarak faşizme biat etmeyi istiyor. Ortaçağ karanlığına Türkiye ve Kürdistan halklarını sürüklüyor,şeriatcılığı,ırkçılıkla birleştirip ülkelerimizi emperyalizme peşkeş çeken sermayenin uşaklığını kesinleştirmek istiyor.
Faşist devletin hevesi kursağında kalacak,Türkiye ve Kürdistan ezilen halkları bu alcaklığa asla musade etmeyecektir. Unutmayalım ki,faşist devletin bu kadar saldırmasının , pervasızca katliamlar yapmasının altında yıkıma gidişi yatıyor. Herkes buna inanmalı. Ki süreç beklediğimizden de hızlı ve çabuk gelişiyor,olgunlaşıyor. Bu süreçi iyi okumak gerekiyor. Kazanılabilecek bütün mevzileri kazanmalı, kaybedilen mevzileri geri almalıyız. Üçüncü bir kurtuluş yolu yoktur. Yikılan , çürüyen,ağzına kadar bataklığa batan çırpınan gerici faşist bir devlet var , beri taraftan genç dinamik,ilerleyen,gelişen hertürlü ırkcılığa,ayrımcılığa,cınsiyetçiliğe karşı mücadeleyi yürüten sosyalist ve demokratik devrimci güçler bulunuyor. Yaşadığımız bütün şart ve koşullar tüm acımasızlığına karşın bizden yana. Buna inanalım güvenelim,mücadelemizi geliştirelim .aşamayacağımız engel,barikat yoktur. İşte böylesi bir süreçte , Armanek yoldaşımızın anıt mezarı yıkıldı,parçalandı. Bizimde yüreklerimiz parçalandı ,acılarımız tekrarlandı. Ama yüreklerimizde direnme azmi yıkılmadı , gözyaşlarımız aktı ama sınıf mücadelesinin denizine aktı.
Armenak ( ORHAN BAKIR) yoldaşın anıt mezarının devlet tarafından yıkılacağı haberini duyduğumda uykularım kaçtı. Kaç gün uyuyamadım. Faşist koalisyon devletin bu kadar pervasız,bu kadar ırkçı , bu kadar kinci ve zalimce davrandığı ilk görülmüyor.Osmanlıdan günümüze barbarlık,zulüm katliam ve soykırımlar devam ediyor. Yüzyılın katliam ve vahşetini anlatmakla bitiremeyiz. Armanek yoldaşımızın anıt mezarına yapılan saldırıda faşist soykırımcı zihniyetin devamı oluşturuyor. Devlet neden Armanek yoldaşın anıt mezarına tahamül etmedi,edemiyor. Çünkü;
Faşizmin en kanlı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Aliboğaz’da , Cizre’de, Ağrı’da , Ovacık’da , Amed’de,Kürdistan dağlarında gerillalar Armanek yaldaşa selam duruyor. Armenek ten aldıkları ilham ve kararlılıkla faşizme karşı dişe diş mücadele ediyorlar. Dağlarımızda yankılanan gerilla direnişi düzgünbaba da yankılanıyor., Armanek yoldaşla buluşuyor. Zenperinin buzulunda kızıl bir gül olup munzur dağlarından aşağı dolucaya uzanıyor. Karakış da buzulun erimesi yeraltında volkanik bir patlamayla kızıl ateşe dönüşüyor. Faşizme karşı günlerce savaşarak direnen gerillanın sesi İstanbul’un İzmir’in Karadeniz’in , Ankara’nın varoşlarında yankılanıyor, Münih zındanında yoldaşlarıyla buluşuyor .Alman eperyalizmini yargılayan enternasyonalist komünist tugaylara dönüşüyor.
36 yıl Dersim halkı Armanek yoldaşa sahip çıktı. Evladı gördü, , müsayıp oldu , niyaz etti. Erenler diyarının en yüksek mertebesine Armanek yoldaşı koydu. Faşist diktatörlük 36 yıldır Armanek yoldaşımızı yok etmeye, tarih sayfalarında silmeye çalıştı. Daha önceleri defalarca mezarını söktü, kırdı ,kemiklerini peri suyuna attı. Bir daha mezarı yapılmasın diye , sahiplenen köylülere baskı yyaptı, işkence yaptı, köylerini yakıp yıkmakla tehdit etti. Ne yazık ki, her seferinde baskı ve tehditler boşa çıktı. Halkımız inadına sahiplendiği evladı Armanek ‘i daha çok sahiplendi. Peri sularına atılan kemiklerini topladı, faşist militarist terörist devletin ordusu Armanek yoldaşın mezarından çıkarılan kafa tasıyla top oynar gibi oynama kahbeliğini gösterdiler. Kuşa -Kurda yem olsun diye yabana atılan kafatasını Dersim halkı buldu getirip yeni mezar kurdular. Daha iyisini özenerek yaptılar. Armanak yoldaşın anıt mezarını ocak gördüler, dilekler tuttular, doğan bebelere ismini verdiler. Unutulmasın ki, bu halk Armanek yoldaşına, evladına yine sahip çıkacak,sahiplenecek ve devletin zulmüne boyun eğmeyecektir. Aliboğazda faşizme karşı onurlu bir direniş gösteren onikiler Armanek yoldaşı daha yeni ziyaret etmişlerdi. Armanek yoldaşa faşizme ve zulme karşı yürütülen sınıf kavgasının sürdürücüleri olduklarını söylediler. Mezarından bir tutam toprağı birlikte götürdüler. Aliboğazda , Munzur da , Yılandağı’nda , Béyazdağda rüzgarlara savurdular . Teslimiyetı değil direniş tohumladılar.
Şunu asla unutmamalıyız ; emperyalizmin, faşizmin en çok korktuğu şey işçi sınıfının, ezilen emekçi halkların sınıfsal temelde , sınıf bilinciyle örgütlenmesi toplumsal güç haline gelmesidir. O nedenle , faşizme karşı yaşam bulan heryerde örgütleneceğiz , mücadelemizi yükselteceğiz . Unutturulmak istenen işçi sınıfı önderliğinde, işçi köylü temel ittifakına dayalı , bütün ezilenleride içerisine alan sınıfın kavgasına asılmalıyız, sınıfla buluşmalıyız. Gerillanın , devrimin tıkanan atar damarlarını açmalıyız. O zaman ,Vartinik in , Armanek’in, Aliboğaz’ın,Munzur’un Amed in, İstanbul’un kavgasını birleştirerek zafere varmanın yollarını Sağlam döşeyebiliriz. Yoldaşlarımıza sözümüz söz. Ali Boğaz’da toprağa düşenlerin Armenak (ORHAN BAKIR) yoldaşla aynı günlerde buluşması aşkına kavgaları kavgamızdır. Mayıs ayının sıcaklığında faşizme ve emperyalizme karşı toprağa düşenleri Armanek ve Aliboğazda toprağa düşen Onikiler şahsında saygıyla anıyor , direnişleri direnişimizdir diyorum.
Hasan Aksu 14-5 2017