AB ile AKP arasındaki mülteci anlaşmasına tepki gösteren binlerce mülteci Yunanistan’ın başkenti Atina sokaklarında ırkçı anlaşmaya ve toplama kamplarına karşı çıktı.
Yunanistan’ın başkenti Atina’da göçmenlerinde katıldığı kitlesel bir gösteri yapıldı. Çok sayıda sendika şubesinin, gençlik ve sivil örgütlerin kurduğu Göçmenlerle Dayanışma Platformu tarafından örgütlenen gösteriye, Pire Limanında kurulan geçici kampta kalan binlerce mülteci de katıldı.
Merkezi meydanlardan biri olan Omonia’da başlayan gösteriye Yunanistanlı örgütler kendi pankartlarıyla katılırken göçmenler de kendi dillerinde ve İngilizce yazan pankartlar arkasında yürüdüler. Polisin belli noktalarda yoğun güvenlik önlemleri aldığı görülürken yürüyüş slogan ve pankartlar eşliğinde Yunanistan Meclis binasına, oradan da AB bürolarının bulunduğu caddeye yöneldi. AB bürolarının bulunduğu bina önünde gösteri devam ederken yetkililerle görüşme talebi binada yetkili kimsenin olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Göstericiler taleplerin sıralandığı bildiriyi binanın kapısına asarak yeniden Yunanistan meclisinin bulunduğu Sintagma Meydanı’na doğru yürüdü.
Türkiye-AB anlaşması protesto edildi
Yürüyüş sırasında AB ve Türkiye arasında imzalanan anlaşma sloganlarla protesto edildi ve sınırların açılarak anlaşmanın iptal edilmesi istendi. Üzerinde “Türkiye ve AB arasında imzalanan ırkçı anlaşmaya hayır” yazan yüzlerce döviz taşındı.
Göçmenlerle Dayanışma Platformu tarafından dağıtılan bildirilerde ve yürüyüşün sonunda yapılan konuşmalarda, AB ve Türkiye arasında yapılan anlaşmanın Cenevre ve tüm uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ve mülteci sorununun pazarlık konusu yapıldığı vurgulandı. Ayrıca, “Türkiye’nin mülteciler için güvenli ülke ilan edilmesinin gerçeklerle değil yapılan kirli pazarlıklarla ilişkisi vardır” denilerek, mültecilerin cezalandırıldığı üzerinde duruldu.
Toplama kampları tepkisi
Yunanistan hükümetini ise mültecileri toplama kamplarına doldurarak ve AB anlaşmalarının altına imza atarak suç ortağı olmakla suçlayan göstericiler; hükümetin göçmenlere yardım edenlerin cezalandırılması için çalıştığını ve aralık ayında göçmenlerle kurulan bütün ilişkilerin bu yasaklar çerçevesi içinde cezalandırılması sürecinin işlemeye başlayacağını belirttiler. Gösterinin sonunda bütün işçi ve emekçiler mültecilerle dayanışmaya çağrıldı ve mülteci sorununun sınıfsal bir sorun olarak görülmesi gerektiği söylendi.
Kaynak: Evrensel