İnnsbruck’ta Sınırlar öldürür adı altında Yürüyüş ve Miting yapıldı.
İnnsbruck’ta Demokratik kurumların oluşturdukaları, Avrupa Birliğinin Göçmen Politikasına karşı eylem Platformu İnnsbruck şehir merkezinde Miting-Yürüyüş gerçekleştirdi.
ATİGF’in de bileşeni olduğu Platformun çağrısıyla bir araya gelen kurumlar 2 haftalık bir çalışmayla güçlü bir aksiyon haftası örgütledi. Bir kac günlük İnnsbruck şehir merkezindeki afişleme ve bildiri dağıtma eyleminden sonra bugün Saat 18.00 de İnnsbruck Marktplatzda yürüyüş yapıldı.
ATİGF aktiv bir çalışma yürüterek Platformun daha verimli çalışmasına katkı yaptı. Afişleme ve bildiri dağıtımın da aktif rol aldı.
Pazartesi 26.05.2020 tarihinde yürüyüş çağrısına özelde Avustruryalı kurumlar kitlesel katılım sağladılar. Türkiyeli kıurumların Sembolik olarak katıldığı yürüyüşe yaklaşık 300 kitle katılım sağladı.
Yürüyüş başlangıcın da ve yürüyüş boyunca AB nin Mülteci politikları eleştirildi ve teşhir edildi.
Yürüyş boyunca sloganlar atıldı. ‘’Hiç Kimse illegal değil, herkese kalma hakkı, Yaşasın Enternasyonal dayanışma, Sınırlara hayır-Mülteciler Hoş geldiniz, Burdayiz ,sesliyiz çünkü İnsan özgürlüğü kısıtlaniyor’’
Platform adına yapılan konuşmalar da AB nin mülteci politikaları-uygulamaları topa tutuldu;
Avrupa Birliğinin Frontex Politikaları ve sınırların güvenliği adı altında Mültecilere kapatılması ve sınırlarda yüzlerce-binlerce mültecinin ölmesi, sınırların-denizlerin mültecilere toplu mezar haline gelmiş olması teşhir edildi. Göç yolların da onlarca mülteci sefilik ve elen içinde sınırları aşarak Avrupaya ulaşmasıyla Kapasitesini aşımış Mülteci amplarına doldurulmakta ve insan istifi durumuna gelmiştir dendi. Mülteci kampların da hiçbir mültecinin en doğal yaşam koşularının olmadığı ve güvenliklerinin olmadığı her an ırkçı-saldırılara aruz aldığı, şiddet, mobbing, yetersiz beslenme ve barınma, en temel ihtiyaçların karşılanmaması teşhir edildi.
Özel de AB Emperyalistlerin Corona Pandemisini bahane ederek Mültecilere- Göçmenlere yönelik baskı ve anti-Demokratik uygulanaları daha da derinleştirdikleri belirtildi. Polise keyfi uygulama ve baskı hakkı, tecrit hali ve hiyjen ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmaması gibi onca uygulama söz konusudur. Corona sürecin de mültecilerin en kötü şartlarda yaşadıkılarını, bu şartların ölümcül olduğu vurgulandı. Tıka basa dolu olan kamplarda sefalet-acı-sefilik-yoksuluk içinde yaşamak zorunda bırakılan mültecilerin durumuna bir ses de bizim katmamız gerektiği belirtildi.
Ya bu duruma gözlerimizi kapatacağız, duymayacağız yada tüm gücümüzle dayanışarak AB nin mülteci politikalarına karşı ses olacağız dendi.
Landestheaterın önünde yürüyüş sonlandırıldı.