Bu yıl Avusturya’nın İnnsbruck kentinde gerçekleştirilen 1 Mayıs yürüyüşü oldukça canlı ve kitlesel geçti. Etkinlik kitlenin valilik binasının önünde toplansının ardından, saat 11:30’da tertip komitesinin kitleyi ve katılımcı örgütleri selamlamasıyla başlatıldı. Komite adına yapılan selamlama’nın ardından katılımcı kurumlar kortejlerini oluşturarak yürüyüşe geçtiler. Yürüyüşte Avusturyalı yerli kurumların yanısıra Türkiyeli ve T/Kürdistanlı kurumlarda yerleri aldılar. Partizan, AGEB, ATİGF ve Mor Kızıl Kolektif’in yanı sıra Halk cephesi, DİDF ve ADGB bileşeni kurumlar yürüyüşe katılım sağladılar.
Bu yıl Partizan ve Rot Front Kolektif’in ortak kortej oluşturarak katıldıkları yürüyüş, üzerinde beş ustanın resimleri bulunan ‘’Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin’’ pankartıyla katıldılar. AGEB; ’’Emperyalist Saldırganlığa Hayır, Örgütlenme ve Mücadeleye Evet’’ ayrıca Brezilyadaki köylü direnişine ilişkin ‘’Brezilyadaki Yoksul Köylü Direnişiyle Dayanışmayı Büyüt’’ pankartlarının taşındığı yürüyüş korteji oldukça canlı ve kitleseldi.
Şehrin işlek caddelerinden geçilerek mitingin yapılacağı alana varıldı. Alanda kurumlar adına konuşmalar gerçekleştirildi. Yapılan konuşmalarda ÖVP/Yeşiller hükümetinin pandemi bahanesiyle işçi ve emekçilere saldırı larını artırdığı, kazanılan hakların gasp edilmeye çalışıldığı sermaye sınıfına tam destek sunulurken, işçi ve emekçilerin işsizlik ve yoksullukla başbaşa bırakıldıkları vurgulanan konuşmalarda, birlikte mücedeleye vurgular yapıldı.
Mitingde ATİGF adına da bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmada; Kapitalist-emperyalist krizin pandemi süreciyle derinleşmesiyle birlikte, krizin ağır yükünü işçi sınıfı ve ezilenlere yüklemeye dönük kapsamlı saldırılara tanıklık etmekte/yaşamaktayız. Pandemiye rağmen güvencesiz ve korunaksız bir şekilde çalışmaya zorlanan milyonlarca işçi ve emekçi üretim ve yaşam alanlarında adeta ölüme mahkum edilirken, diğer yandan pandemi krizini fırsata çevirerek devletlerden karşılıksız büyük finansmanlar alan burjuvazi daha da pervasızlaşarak toplu işten çıkarmalar, kısa ve esnek çalışma, ücretsiz izin, sosyal hak gaspları, ücret kısıtlamaları ile kârlarına kâr katmaktadır.
Dünya genelinde işçi, emekçi ve ezilenler pandeminin öldürücü pençesine mahkum edilirken, işsizler ordusuna milyonlar katılmakta, yoksulluk ve açlık artmakta ve bu büyük öfke birikimlerine neden olmaktadır. Artan çelişkiler ve tepkilerin örgütlü bir mücadeleye dönüşmesi tehlikesine karşı da sömürücü güçler ciddi kaygılar/korkulara kapılmış durumdadırlar. Hemen her ülkede “anti-terör” yasaları çıkarılmakta, gerici yasalar tahkim edilmekte, polis ve silahlı kuvvetlere daha geniş, keyfi yetkiler verilmekte, demokratik hak ve özgürlükler büyük bir saldırganlık histerisiyle gasp edilmektedir. Yine Avusturya devleti göçmenlere ve mültecilere saldırılarını artırdığını belirten konuşmacı, kamu oyunun devlet eliyle geliştirilen ırkçı ve ayrımcılığa karşı durulması ve mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan konuşmaların ardından etkinlik sona erdirildi.
AHM Tirol