KAZA DEĞİL, KATLİAM!
Sömürü ve Baskı düzenine karşı sesini Yükselt! Örgütlen!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Amasra’daki maden ocağında yaşanan patlamada yaşamını yitiren işçi sayısı 41’e yükseldi. Bartın-Amasra’da gerçekleşen grizu patlamasında onlarca işçi de hastahaneye kaldırıldı.
Amasra’daki madende, ani gaz degajı ve grizu patlama riski bulunduğuna ilişkin bilgiler Sayıştay raporunda yer almaktadır. Buna rağmen, Tayyip Erdoğan önderliğindeki AKP-MHP bloku ve devlet kurumları raporu yok sayarak, önemsemeyerek işçilerin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Hazırlanan raporlara rağmen işçi ve emekçilerin canını patronların karı ve kasalarından değersiz bulan, göz yuman, denetlemeyen, engellemeyen iktidar ve bakanlık bu katliamın sorumlusudur.
Manisa’nın Soma ilçesinde 2014 yılında yaşanan maden ocağındaki katliamda 301 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası, Türk devletinin başı Tayyip Erdoğan “Bunlar sürekli olan şeyler, bu işin fıtratında bu var” diyerek, işçi ve emekçilerin hayatının sömürü düzeni için bir anlam taşımadığını açıkça beyan etmişti. Yine o dönem Tayyip Erdoğan’ın danışmanı, bugün ise Frankfurt konsolosluğunda Ticari Ateşe olan Yusuf Yerken katliamda ölmeyen madencileri tekmeleyerek devlet tavrını daha net ortaya koymuştu. Bu anlayışın sahibi, Sömürücü sınıfların iktidardaki temsilcilerinden ve burjuvazinin uşaklarından işçi ve emekçiler için, iş güvenliği beklemek hayaldir. Hakkını arayanlara polis copu ve Jandarma dipçiğiyle saldıran politikaların sorumlusu devletin ve iktidarın halk düşmanı yüzünü her gün pratikte görmekteyiz.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı Amasra İşletmesi’nde meydana gelen “kaza” ne ilk ne de sondur. Soma, Ermenek ve Bartın’da yaşanan #İşçiCinayetlerinin sorumlusu sermayenin sömürü düzeni ve kâr hırsıdır.
İşçi ve emekçiler yoksulluk ve açlıkla boğuşurken, Yaşamı cehenneme çeviren, işçi emeği üzerinden saraylar, gökdelenler, madenler inşa eden sömürücü sermaye sınıfına, sermayenin çıkarlarını koruyan devletin baskısına, işçi eylemlerine ve hak arayışlarına polis ve jandarmasıyla saldıran devlet politikalarına karşı;
Artık yeter demeli, tüm işçiler, emekçiler gücünü birleştirmeli, sesini yükseltmeli, örgütlenmeli ve Bartın’da Maden havzalarında ve üretim alanlarında katledilen sınıf kardeşleri için sokaklara çıkarak haykırmalıdır!
Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) olarak, Bartın madeninde yaşamını yitiren sınıf kardeşlerimizin ailelerinin acılarını paylaşıyor, tüm sınıfsal öfkemizle, sermaye sınıfını ve iktidarı lanetliyoruz!
İşçilerin Katili, Patron-Ağa Devleti!
Kahrolsun Sömürü ve Baskı Sistemi!
AVRUPA GÖÇMEN EMEKÇİLER BİRLİĞİ (AGEB)
15 EKİM 2022