Cumartesi Anneleri’nin 700. Haftası nedeniyle yapacakları oturma eyleminin yasaklanması ve ardından polis saldırısı sonucu bir çok gözaltı ve işkence yaşanmasını teşhir etmek için bu gün İstanbul İnsan Hakları Derneği’inde (İHD) basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasına katılan Cumartesi anneleri, İHD yöneticileri, aktivistleri ve HDP Milletvekilleri yanısıra çok sayıda devrimci-demokratik basın katıldı.
Kayıplarımızı aramaktan asla vaz geçmeyeceğiz!
Basın açıklamasında konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri “saldırının anayasal hakların gaspı olduğuna dikkat çekerek, devlet yaptığı suçları gizlemek için annelerimize saldırmakta ve kamuoyundan gizlemeye çalışmaktadırlar, Süleyman Soylu’nun kayıp yakınlarına yönelik sarfettiği sözlerede değinen Yoleri; Soylu’nun açıklamasının, devletin suçlarını örtmeye yönelik olduğunu ve gözaltında kayıp davalarına siyasi müdahale yapıldığını ifade etti.“
Basın açıklamasında Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak’da bir konuşma gerçekleştirdi. “Hasan gözaltında iken tanıkları vardı. Bunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Adli Tıp Raporu’nu hatırlatıyoruz. Bugün Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama, Hasan Ağabeyimin davasında olduğu gibi pek çok davayı etkileyecek. Savcıların bu dosyaları kapatmasına yönelik bir müdahale olduğunu söylüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berfo Ana’ya verdiği bir söz vardı. Cemil Kırbayır’ın bulunması için halen dosyaları canlandırmadılar. Biz devlet yetkililerinden yasaları işletmesini isterdik. Biz, Süleyman Soylu’nun bizi tehdit etmesi yerine, Soylu’nun dosyaların takibi için savcılara seslenmesini ve yasaları işletmesini söylemesini isterdik. Bize paçoz diyeceğine, savcılara, ‘bu dosyaları sonuçlandır’ demesini isterdik. Bizim bitmeyen yasımız var. „
Siz yargılandığınız zaman biz kendimiz o meydandan kalkarız, siz bizi kaldıramazsınız!
Basın açıklamasına katılan kayıp yakınları konuşmalarında “Biz Cumartesi İnsanları olarak keyfimizden Galatasaray Meydanı’nda oturmuyoruz. Bizim orada oturmamıza sebep olan devlettir. Bize bunları yaşatanları direnişi büyüterek halk yargılayacak. Siz yargılandığınız zaman biz kendimiz o meydandan kalkarız, siz bizi kaldıramazsınız.” denildi.