DEMOKRATİK KAMUOYUNA AÇIKLAMA
„Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullan da dürüst olmayı dene. „(Victor Hugo)
Demokratik kamuoyunu bu gibi açıklamalarla meşgul ettigimiz icin üzüldüğümüzü belirtmek istiyoruz.
Ancak, 28.11.2017 tarihinde „Zürih YDG Komitesi“ adı altında „ Zürih Gençlik Kültür Evi ile İlişkilerimizi Donduruyoruz“ şeklinde kamuoyuna bir açıklama yapılmıştır. Devamında ise 04.12.2017 tarihinde „Yeni Kadın Zürih Komitesi“ imzasıyla aynı içerikte yine kamuoyuna yönelik bir açıklama yapılmıştır.
Isterdik ki, bu iddiaları orataya koyan arkadaşlar, kendilerine güvenerek kurum içinde bir çözüm arayışına girip, orada mücadelesini verselerdi. Ancak iddialarının tam tersine, kaçmayı tercih etmis, kaçarken de işin en kolay yolu olan sosyal medya üzerinden iftira atmayı da ihmal etmemişlerdir.
Bize düşen de, onlarin iftiralarına, temelsiz iddialarına belgelerle cevap vererek, bu karalamanın ardındaki anlayış sahiplerinden çok, gerceklere tam olarak hakim olmayan iyi niyetli arkadaşlarımızın gerçekleri görmesini sağlamak, bu vesileyle de üye ve taraftarlarımızı ve geniş kamuoyunu dogru bilgilendirmektir.
Aslında yayınladıkları aciklamalar neresinden tutarsan elinde kalacak tutarsızlık ve çarpıtmalarla doludur. En baştan belirtelim ki, niyet gerçekten sorunları tartışmak ve çözüme dönük hareket etme eğilimi olsaydı, sorunlarini sosyal medya üzerinden değil, bizzat işin muhattaplarıyla çözmeye çalışırlardı. Sosyal medya üzerinden yapmaya calıştıkları yeni bir „magduriyet“ yaygarasıyla bir süre daha gündemi meşgul etmekten ve bu vesileyle kendilerini gündemleştirmekten başka bir şey degildir. Ama yok, , derneğe karşı, derneğin tüzük ve işleyişini tanımadan, anarşistce kaos ve kargaşa yaratarak, kafalarına göre dernegi kullanarak sorumsuzca davranmalarına musahama göstermemizi, gözlerimizi kapatmamızı istiyorlar. Dernegimiz demokratik-merkeziyetcilik ilkesini esas alarak, tüzük ve yıllardır uygulanan teamüller üzerinden işletilir. Kimsenin kafasına göre orayı kullanma hakkı ve hukuku yoktur.
Nedir gençlere çıkarılan zorluklar? Neden acıklamanızda bunu açmıyorsunuz? „Calışmalarımızda zorluk çıkarıyorlar“ demeniz ve bunun altını dolduracak bir örneklendirme yapmamanız, sizi komik duruma düşürmekte ve bu iddianızın ne kadar altı boş oldugunu göstermektedir. Çünkü iddianızın altını dolduracak tek bir örnek yoktur, aksine bugüne kadar gençlik çalışmalarını teşvik eden, destekleyen ve besleyen bir yönelim içinde olduk. Bu yönelimimizi de, tanıştığımız, ilişki kurdugumuz her genci ve kadını sizlerle tanıştırarak, faaliyetin icine katarak sahiplendik. Unutmayın ki, bugün var olan mevcut gençlerin çoğunu da, bu yöneticiler ve üyelerimiz derneğe ve gençlik yapılanmasına kazandırmıştır. Her türlü emek verilmiş, olanaklar sunulmuş, önleri engelsiz açılmış, inisiyatif tanınmış, eğitim çalışmalarına katılarak inisiyatifleri asla çiğnenmeden katkı sunulmuş, dernek yönetim kurulu’na da yine bu suçlanan „Yönetim Kurulu Cogunlugu“ bu insanları önermişlerdir. Neden mi? Yöneticilik vasıfları gelişsin, tecrübe edinsinler diye! Bu konuda, Dernek Yönetim Kurulu’na (DYK) hiçbir suçlama getiremezsiniz.
Anti-demokratik ve Tasfiyecisiniz!
Demokratik-merkeziyetcilik cogunlukta oldugunuz yerde merkeziyetciligi işleterek, azınlıkta oldugunuz yerde ise, merkeziyetciligi red ederek işletilmez. Son kongreler sürecinden bugüne kadar, demokrasiyi, hak ve hukuku ayaklar altına alarak, burjuva siyasetcilerine taş cıkartacak oyun ve yöntemlerle, kendinizle aynı düşünmeyenleri tasfiye etmeye calıştınız, etmeye de devam ediyorsunuz. Istediginizi yapamadıgınız alanlarda ise, tıpkı Zürihte yaptıgınız gibi, manipülasyon ve karalama calışmalarıyla kurumlarımızı yıpratmaya çalıştınız, çalışıyorsunuz.
Bize iftira atıp „gençlerin çalışmalarını zorlaştırıyorlar“ diyeceğinize dönün de şu anlayış ve pratiklerinize bir bakın;
-YDG Zürih Komitesi üyesi bir yoldaşımızı, sizinle aynı düşünmüyor diye, komiteden atan sizsiniz!
– Zürih’te YDG üyesi arkadaşı dinleme ihtiyaci bile duymadan üyeliğini dondurup, merkezi kongreye, oradan yerel`e havale edip, topu oradan oraya atarak dıştalayan sizlersiniz!
-YDG Ulm temsilcisini farklı düşünüyor diye tasfiye eden, sizin tabirinizle „ayağını kaydıran“ sizsiniz!
-YDG Strasburg komitesini aynı gerekçelerle tasfiye edenen sizlersiniz!
-Tamamen meşru ve tüzüksel hak olarak yapılan Avusturya YDG Kurultayı`nı tanımayan, hedef alan sizlersiniz!
-YDG Holllanda üyelerini farklı düşünüyor diye tasfiye edenler yine sizlersiniz!
– Zürih`te yeni Kadın`a üye olmak isteyen kadın yoldaşımızı kendinize tehlike olarak gördügünüz için, üyeliğini, yaşamınız boyunca alnınızda kara bir leke olacak gerekçelerle reddeden sizlersiniz!
– Yeni Kadın Ulm Komitesini tamamen hukuksuz şekilde dondurup, ardından „dondurmayı „sonuçlandırmadan yerine meşru olmayan bir yöntemle, kendinize yakin bulduklarinizdan komite oluşturan yine sizlersiniz!
– Avusturya Ülke Kadın Komitesine distalayici yaklasiminiz, ülkede yaşanan açık şiddet`e karşı ERK`e kalkan olan yine sizlersiniz!
-YDG, Yeni Kadın Kongrelerini mi anlatalım, atamaları mı anlatalım, ATIK denetim toplantısında açıktan İsviçre, Avusturya federasyonlarına hitaben „bunlar tasfiye edilmeli“ demelerinizi mi yazalım? Hangisini?
Ama siz bir örnek veremezsiniz,. Ancak ve ancak „çalışmalarımız engelleniyor“ genel-soyut ifadeleriyle ortamı bulandırmaya çalışırsınız her zamanki gibi.Veremezsiniz, çünkü ne anlayışımızda, ne de pratiğimizde distalama, tasfiye,vb. bulamazsınız.
Devrimci bir örgütün bildirisini dernek panosundan indirme pratiklerinizde dahi buna tenezzül etmedik. Anlayışımıza ve meşruluğumuza güvenerek hareket ettik. Ama siz? Çoğunluk olduğunuz yerde TASFIYECI, zayıf olduğunuz yerde ise KAÇKINSINIZ!
Acıklamanızda, “Tüm zorluklara rağmen bir YDG üyesinin Dernek Yönetim Kurulunda bulunmasıyla birlikte bir bağ bulunmaktaydı, fakat bahsi gecen YDG üyesinin Yönetim Kurulundan dondurulmasıyla birlikte temsiliyet hakkı tamamen elimizden alındı.” demektesiniz. Manüplasyon yapıyorsunuz dedigimizde de alınmayın. İşte acık bir örnek;
„YDG’yi temsilen“ DYK`da olan ve DYK çoğunluğu tarafından dondurulması meselesini neden çarpıtıyorsunuz? Birincisi, o kişi, YDG üyesi ve komitesi`nde olmasından dolayı yönetime seçilmedi. Dernek üyesi vasfı ile seçildi. Ayrıca bu kişinin diğer bir DYK üyesi ile birlikte yönetim kurulu üyeliklerinin dondurulmasının nedenini neden açıklamıyorsunuz?
Bu iki DYK üyesi Derneğimizin tüzük ve işleyişine aykırı bir şekilde, yönetimin onayı alınmadan, yönetimin tasarufunda olan üyelerle toplantı yapma ilkesini cigneyerek toplantilar yapmislardir. Yönetimin sözlü-yazılı uyarıları, tüzüksel uyarıları, yönetim, denetim, İTİF ve iki ATIK konsey üyesinin katılımıyla yapılan toplantıda yapılan uyarıların hiçbiri dikkate alınmamıştır. Bunu iki ATIK konsey üyesi ile birlikte yapmışlardır. Bundan sonrada ayni sekilde cagrilar ve toplantilar yapacaklarini aciktan ifade etmislerdir. Derneğimizin tüzüğünün ilgili maddeleri çerçevesinde, bu iki YK üyesinin YK üyeliği, Kongre sürecine kadar dondurulmuştur.
Bu hukuksuz ve kural tanımazlıklarını daha sonra DYK`ya danışmadan ikinci üye toplantısı çağrısını direkt iki ATIK konsey üyesi ile birlikte yapmışlardır. Ikinci toplantıyı yapmadan önce, Konsey üyesi biri dernek başkanı arkadaşımıza asagidaki mesajı yollamıştır; Bu arkadaşların taleplerine nasıl yaklaştıgımızın somut bir örnegidir cevabımız ve onların tavrı.
„ Selam … 24. Dönem ATIK Konseyi 2.toplantı sonuçlarını dernekte tartışmayı öneriyoruz“ (ATIK Konsey üyesi)
Bu mesaja cevaben de dernek başkanı yoldaşımız şunu yazmıştır;
„ Selam, 24. Dönem ATIK Konseyi 2. Toplantı sonuçlarını yapacağımız ilk üye toplantısında gündemlerden biri olarak değerlendirebiliriz. Bunu elbette biz de istiyoruz, çünkü o toplantı sonuçlarına dair bizim de söyleyeceklerimiz var….“ Bu yazışmaya rağmen iki ATIK Konsey üyesi yetkilerini aşarak, buradaki federasyon ve dernek yönetimlerini çiğneyerek, kendi kafalarina göre mesru olmayan toplantıyi dernekte düzenlemişlerdir. Ancak, üye ve kitlemizin çok az bir kesimi dışında mutlak çoğunluğu bu pratiği mahkum etmişlerdir. Bu durum, bu kesimi, sorunları derinleştirme ve dernek karşıtı tutumlarında yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Her kurumun olduğu gibi, derneğimizin de tüzüğü ve işleyişi vardır. DYK, kongrelerde demokratik bir şekilde seçilmekte ve tüzük çerçevesinde dernek faaliyetlerine önderlik etmektedir. Tüzük hükümleri herkes için geçerlidir ve uyulmak durumundadır. Demokratik – Merkeziyetçilik ilkesi, kitle örgütlerinde uyulması gereken ilkedir. Ancak bu arkadaşlarımız, tüzük-işleyişe hiç uymadan hareket etmekteler, dernek karşıtı faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu yaptıklarının karşılığı da elbette tüzüğümüzde nettir ve bu uygulanmıştır. Bu gerçekliği kimse çarpıtamaz.
İlişkileri Dondurma Komedisi Üzerine!
Şubat ayında gerçekleşen kongremizin ardından, Derneğin ve Federasyonun çağrı ve faaliyetlerine blok tavır alarak katılmayan bu kesim, bugüne değin de bu tavırlarını devam etmiş ve açıktan gurupcu bir tarzda kendi örgütlenme ve disiplinlerini oluşturarak hareket etmişlerdir. Hiç bir çalışmamıza (istisnai bir-iki kisi disinda) ve çağrımıza katıldıklarını iddia edemezler. Bunu üyelerimiz, kitlemiz hatta kimi dostlarımız bilmektedir. Derneği sadece grupsal örgütlenmelerinin toplantıları için kullanan bu kesim, derneğimiz ve federasyonumuzla zaten fiili olarak ilişkilerini koparmışlardır. Hal böyle iken, yönetime çamur atarak „ilişkilerimizi dondurduk“ komedisi nedir? ZATEN YOKTUNUZ, NEYİN DONDURMASI! YDG ve Yeni Kadın Zürih Komitelerinin açıklamaları aslında malumun ilamından başka bir şey değildir. Yani olmadıklarının itirafı!
„Kilit Siyaseti“ nde Yakalanan Azap Ortaklığı!
Derneğimiz, bu tasfiyeci, kesimin her türlü dernek karşıtı tutumlarına rağmen hiçbir şekilde onlara kapatılmamıştır. Derneğimiz, dün olduğu gibi bugün de tüm demokratik kesimlere açıktır/açık da olacaktır. Ki bunun böyle olduğuna en iyi tanıklığı dostlarımız yapmaktadır. Elbette ki, derneğimizin üyeleri de farklı siyasal düşüncelerine bakılmaksızın mekanı kullanma hakları vardır ve de sınırsızca kullanmışlardır. Hizipsel toplantılarını dahi bu kurumda yapmışlardır, bunu inkar edemezler. Yeni Kadın ve YDG, tüm toplantı ve aktivitelerini dernekte yapmışlardır, bugün istemeleri durumunda bile hala da yapabileceklerini en iyi kendileri bilimektedirler. Peki bu „derneği üstümüze kapattılar“ yalan ve iftiraları nedir?
Derneğimizde, kuruluşundan bu yana, yapılan tüm etkinlikler, her kurumda olduğu gibi, Yönetim Kurulu`nun bilgisi ve onayı dahilinde yapılmıştır/yapılmaktadır. Mekanı kimin kullandığından bağımsız olarak bu böyledir. Bu iftiraları atanlar da bu durumu en iyi bilenlerdir. Kendilerinin de yönetimde olduğu dönemlerde böyle yapmışlardır. Ancak hal böyle iken, bu kesim, kendi başlarına, yönetime danışmadan, derneğimizde faaliyet belirleyip sosyal medya`dan çağrılarını yapmışlardır. YDG ve Yeni Kadın bunu sürekli bir tarz haline getirmiş ve yönetim kurulu bu faaliyetleri sosyal medyadan öğrenmiştir. Her iki kurum uyarılmış ve yönetime danışılarak bunun yapılması gerektiği söylenmiştir. Ancak bunların yanıtı ne olmuştur? „Biz faaliyetlerimizi yaparken yönetime danışmak zorunda değiliz“ olmustur. Biz faaliyetlerine değil, derneğin kullanılmasının yönetimin inisiyatifinde olduğu ve her kim olursa danışmak zorundadır dediğimizde, yönetimi tanımama yolunda devam etmişlerdir.
Amaç YÖNETİMİ TANIMAMAKTIR!
Bunu, dondurulan DYK üyeleri açıkça „sizi tanımıyoruz“ şeklinde ifade etmişlerdir zaten. En son bir anmanın derneğimizde yapılacağını yine sosyal medyada duymamızdan kaynaklı olarak, Atik Konsey üyesi ile konuşulmuş ve yapılanın işleyişe ters olduğu, anma olduğundan kaynaklı bu seferlik engellemeyeceğimizi ancak bir daha izin verilmeyeceği açıkça söylenmiştir. Kendisi de bunun işleyişe uymadığı“… ama olaganüstü dönem,vb“ şeklinde gerekçelendirmeye çalışmıştır. Durumun özü budur ve derneğin kullanılmasının engellenmesi gibi bir durum asla sözkonusu değildir!
Sorunları karmaşık hale getiren, derneğin meşru yönetimini tanımayan ve alternatif toplantı-çalışmalar organize edenlerdir. Meşru olmayan üye toplantısına karşı, eğer sorunları tartışıp çözmek istiyorsanız 22 Ekim’de kitleyle açık toplantısına gelin tartışalım dedik. Sizde olduğu gibi tüm üye ve dostlarımızın telefonlarında bu mesajlar kayıtlıdır. Ama amaçları çözüm değil de kaos olanlar ve kendilerine güvenmeyenler, üye çoğunluğunun olduğu toplantıya katılmamışlardır. Toplantımızın tarihi 20 gün öncesinden belli olmasına rağmen, toplantı tarihini açıklamamızdan bir süre sonra, aynı gün ve saatte film gösterimi yapacaklarını ilan etmişlerdir. ATIK adına alanda yapılacak çalışmanın birinci derecede sorumlusu Federasyon ve Derneklerdir. Ancak ne hikmetse bu Film gösterimini Federasyon ve DYK sosyal medyadan ögrenmiştir. Üye toplantısıyla cakıştıgını bilmelerine ragmen, hicbir şekilde bunu cözmek için bir girişimde bulunmamışlardır. Bunun nedeni bellidir. Kongrelerde üyelerimizin cogunlugu tarafından secilen meşru yönetimleri tanımamaktır.
Güneş balcıkla sıvanmaz!
Toplantıya katılmayan bu kesimin, devamında derneğimizin kaybolan anahtarlarının bulunamamasından dolayı dernek anahtarlarının değiştirilmesinden hemen sonra toplantı talebi olmuştur. Hem de emrivaki bir şekilde, acil koduyla! Tarih ve saati yazılarak. Ne için? „Dernek kullanımı noktasında yaşanan sorunlardan dolayı acil toplantıya çağırıyoruz.“ Bizim onlarin toplanti talebini onaylamayan cevabimizi cimbizlayarak „kimsenin istegine göre toplantı yapamayız“ kısmını bilincli olarak öne cıkararak algı yaratmaya calışmaktalar. Burada bahsini ettigimiz yapılan toplantılara bilincli katılmayarak, ya da katıldıklarında ise ortamı gererek, cözümsüzlük yaratarak sorunları daha da derinleştiren pratiklerdir. YDG ve Yeni Kadın ın toplanı cagrısına verdigimiz cevap şu şekildedir;
“Biz bu konuları konuştuğumuz bir üye toplantısı yaptık ve orada derneği nasıl kullandığınızı da tartıştık; ama siz mazeret dahi bildirmeden bu toplantıya katılmadınız. Derneğin kullanılmasıyla ilgili sorunu siz yaratıyorsunuz. Derneğimiz başta tüm üyeleri olmak üzere, çevresi ve dostlarına dün olduğu gibi bugün de hep açıktır, açık da olacaktır. Bunun nasıl olacağı da işleyiş ve teamüllerimizle bilinen bir durumdur. Kurumun yönetim organı var ve YK’a bildirilmek ve izin alınmak durumundadır. Derneği gençlik ve kadın faaliyetleri için kullanacaksanız, yönetime bildirip onay almanız gerekiyor. Bunu yaptığınız müddetçe derneği kullanmanızda bir sorun yok. Ancak “biz yönetimi tanımıyoruz, istediğimizi yaparız” tavrı ve pratiğinize (alanda bulunan Yeni Kadin MYK üyesi dernek icinde yaptıgımız toplantı ve etkinlikleri size bildirmek zorunda degiliz tavrını dernek başkanımıza açıkça ifade etmiştir) vermeyeceğimizi, ATİK Konsey Üyesi ile yaptığımız konuşma da açıkça ifade ettik. Sizinle bunu paylaşmış olması gerekirdi.
Dolayısıyla, derneğimizin düzenlediği toplantıya katılmayarak, sorunları çözme “İsteminizi” ortaya koydunuz. Kurumumuz sonu olmayan ve hiçbir anlam ifade etmeyen kısır döngü tartışmalara mahkum edilemez. Herkesin keyfine göre toplantı yapılamaz.
Talep ettiğiniz toplantıya gerek duymuyoruz…”
Peki bir kaç gün önce yapılan toplantıya neden katılmadınız? Engeliniz neydi? Yönetim mi sizin film gösteriminize alternatif aynı gün toplantı koydu? Hayır! SİZ KOYDUNUZ!
YDG ve Yeni Kadın Zürih Komitesi`nin koro halinde „bize haber vermeden anahtarları değiştirdiler, kapıları kapattılar, çelişkileri derinleştirdiler ve bu tavrı almak zorunda kaldık“ söylemi de diger iddialari gibi tamamen gerçek-dışıdır! Derneğimizin 5 anahtarından 3 ü kendilerinde olduğu halde inkar etmişlerdir. Defalarca „arkadaşlar anahtarlar kimdeyse söylesin, anahtarlarımız kayıp ve alt kapı 2-3 kez açık bulundu“ söylememize rağmen kimse cevap vermedi. En son dernek başkanı arkadaşımızın YDG, Yeni Kadın komite üyeleri ve bir Konsey üyesi de olmak üzere, bir çok arkadaşa şu mesaj iletilmiştir; „ Merhaba arkadaşlar; uzun zamandır derneğimizin anahtarları sorun. Şu anda anahtarlarımızın kimde olduğu belli değil. Şu anda bildiğimiz net olarak 2 anahtarımız var. Diğer anahtarların YK`na bildirilmesi ve teslim edilmesi gerekiyor. Anahtarlar kimde ise lütfen YK başkanı arkadaşa bildirmelidir. Ona göre düzenleme yapılacaktır.“
Bu mesaj eğer „bize gelmedi, bizde yok“ diyorsanız, bizdeki kayıtlarda mevcuttur. Bu yazılı son çağrıya da cevap verilmeyince, DYK, güvenlik kaygısından dolayı anahtarları değiştirmiştir. Bu çok doğal bir durumdur, neden bundan alınıyorsunuz anlamadık. Yeni Kadın ve YDG elbetteki dernek yönetim kuruluna danisarak etkinlik yapabilir. Biz dernek anahtarlarını kendi kafaniza göre dernekte etkinlikler yapmanız, yönetimi yok saymanız icin vermedik, tarihi belli kurs calışmalarını yürütmeniz icin verdik. Sizinde belirttiginiz gibi, nasil ki anahtarları size DYK verdiyse, aynı DYK dernegi keyfiyetci bir şekilde kullandıgınızdan kaynaklı geri almak istemiştir. Ama siz her zamanki gibi, buna da kendinizi dayatarak, hukuksuzluk yaparak cevap verdiniz ve anahtarları geri vermediniz.
Derneği kullanak istediniz de biz hayır mı dedik? Asla, buna dair hiçbir şey ileri süremezsiniz. İddia ediyor ve davet ediyoruz; buyrun dernek burada ve herkesin kullanımına da açıktır! Ama sizin derdiniz anahtar değil, dernek değil, sizin derdiniz yönetimi tanımamak, kurumu yıpratmak! Neden? Kendinize güvenerek sorunları çözmeye dünük tartışmadınız, sorunları derinleştirme politikasıyla hareket ettiniz.
Dernek içinde kalarak mücadele etme iradeniz yok, KAÇMAK EN KOLAYIDIR dediniz.
Kaçışınızı da kamufle etmek için yönetimi karalama yolunu seçtiniz! Hodri meydan kamuoyuna ilan ettiğimiz dernek kongresinde (14 Ocak 2018) gelin ve kendinizi ifade edin, mücadele edin. Söylediklerinizde tutarlıysanız, gelin kongrede derneğe sahip çıkın , gerçek samimiyet bu olur! Ama Kongre öncesi kendinizi dondurdunuz. Yeni Kadın da ilişkilerini kopardı. Yani kol kola girerek kaçıyorsunuz! Çünkü, açıkça söyleyelim; bu dernekte istediğinizi başaramadınız, üye ve kitlemizin çoğunluğu sizi mahkum etti. İstediğiniz gibi hareket edemediniz, olmayınca da „bana yar olmayanı başkasına yar etmem“ yaklaşımıyla karalamaya girişerek, kaçışınızı meşrulaştımaya çalışıyorsunuz. Kendinizi kandırıyorsunuz sadece., Bunun demokrasi mücadelesine hizmet etmediği açıktır.
Ayrılırken de devrimci- demokratik bir açıklıkla ayrılmak ve yönünü çizmek doğru olandır. Ancak siz bu cesareti bile gösteremediniz!
Aralık 2017
Zürih Gençlik ve Kültür Evi – Yönetim Kurulu