Statü Değil, Taşerona Koşulsuz Kadro
İstanbul: Belediye İş İstanbul 2 Nolu Şube ve Deriteks Sendikası Avrupa Temsilciliği tarafından “Statü Değil, Taşerona Koşulsuz Kadro” talebiyle Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir açıklama gerçekleştirildi. ” Verilen sözler derhal tutulsun”, “Her yer taşeron her yer cinayet”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz”, “Taşeron değil güvenceli çalışma”, “Taşeron çalışma yasaklansın” ,”Kamuda özelde taşerona hayır” “Yaşasın sınıf dayanışması “, “Birleşen işçiler yenilmezler” ,” Madenler halkındır halkın kalacak”sloganlarının atıldığı eylemde ilk sözü Deriteks Avrupa temsilciliği adına sözü alan Veysel Arslan aldı.
Güvenceli iş, güvenceli üretim, güvenceli gelecek istiyoruz
Arslan” İş cinayetlerinin çözümü noktasında iktidar elinde her olanak olmasına rağmen cinayetler bu dönemde altı kat artmıştır. Ne denetim ne bir çözüm önerisi söz konusu değil. Yapılan tek şey cinayetlerden sonra baş sağlığı dilenmesi oluyor. Biz cinayetlerin olmamasını istiyoruz. Hayatta insana dair olan her şeyi her çocuk, anne yaşasın istiyoruz. Güvenceli iş, güvenceli üretim, güvenceli gelecek istiyoruz Daha dün Bursa da boya fabrikasında buhar kazanının patlamasıyla 5 işçi yaşamını kaybetti. Mevcut iktidar KHK’ları işçilerin aleyhine çıkarıyor. İşsizlik %14 ten %22 lere çıktı. Büyüme yalan, işçiden emekçiden yana bir politika söz konusu değil. Maden işçilerinin eylemlilikleriyle işçiler adına önemli bir adım atıldı. Maden işçileri tarihsel olarak bize öğretmeye devam ediyor. Bizler madenlerin özelleştirilmesine karşıyız. Bugün burada olmamızın bir nedeni de bizlere maden işçilerinin öğrettiği verdiği mesaj yaşanan sıkıntılar karşısında yapılması gerekenlerdir. Taşeron çalışma bu iktidar döneminde altı kat arttı. Biz buna sınıf sendikaları olarak karşı çıktık, mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz.” dedi.
Tümbelsen adına yapılan konuşmada ise”Biz Avrupa’da iş cinayetlerinde birinci sıradayız, çünkü taşeron var. Biz emekçilerden öğreneceğiz. Taş kömüründe maden işçileri ısrarlı bir mücadele ile başarılabileceğini bir kez daha gösterdi. Kamuda özelde yaşamın her alanında mücadele sürmelidir.
Ülkemizin karnesi sürekli kötü
Basın açıklamasını Belediye iş 2 Nolu Şube Başkanı Erol Özdemir okudu. Özdemir konuşmasına; “Ülkemizin emekçilere yönelik hak ihlalleri noktasında zayıf olan karnesi 15 Temmuz sonrası ilan edilen Ohal ve çıkarılan KHK’lar ile sürekli kötü hale gelmiştir. Ohal koşullarında emekçilerin grevleri yasaklayan, KHK’lar ile dizayn etmeye çalışan, kolluk güçleri grevleri kıran, Zorunlu Arabuluculuk yasası ile terazisi zaten şaşmış adalet sistemini işçi karşıtı bir formata sokan, sermayenin çarkına su taşıyan iktidar son olarak Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba yasa tasarısına eklediği Türkiye Taşkömürü ve Türkiye Kömür İşletmeleri’ne yönelik özelleştirme olarak algılanması gereken saldırı ile sistematik saldırılarına devam ediyor.”
Yerin altından gelen kıvılcımı körüklemeliyiz
Özdemir konuşmasına ” Bizler maden işçilerinin taleplerine işçi sınıfının bir parçası olarak sahip çıkıyoruz. Maden işçileri başta olmak üzere Türkiye işçi sınıfı yerin altından gelen kıvılcımı körüklemeli, emek cephesine dayatılan anti demokratik tüm uygulamalara karşı birlikte mücadele etmeli, direniş hattını örmelidir. 2 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen taşerona verilen kadro sözü tutulmamıştır tersine özelleştirmelerle taşeronun önü sonuna kadar açılmıştır. ”
Emekçi kardeşler ülkemizde Ohal var, her alanda denetim üst safhada; ama meslek hastalıkları, iş kazaları, kadına yönelik her alanda olduğu gibi iş yerlerinde uygulanan taciz ve mobbing, çocuklara kadar uzanan uyuşturucu tacirliği vakalarında bir azalma ya da denetim söz konusu bile değil.” dedi ve son olarak tüm bu saldırılar karşısında yol haritamızın ne olması gerektiği noktasında sınıfın taleplerini ve görevlerine değindi.
“Özelleştirmeler durdurulsun, rödovans yasaklansın, madenler kamulaştırılsın, taşeron yasaklansın, statü değil kadro istiyoruz. Bizi kurtaracak olan kendi ellerimizdir. İnsanca yaşam yaşanabilir bir ücret için sendikalı, toplu iş sözleşmeli çalışma koşullarını yaygınlaştırmaktır. Örgütlü, eğitimli, bilinçli bir işçi sınıfı iş yerlerinden başlayarak yaşadığı toplumun olumsuz yönlerini düzeltecek, toplumsal adaleti hakim kılacak güçtedir.
İşçi sınıfı tarihi rehberimizdir. Bizim işçi sınıfına dair bu umut ve mücadele azmimiz halen diridir. Yaşasın Örgütlü mücadelemiz, Birlik Mücadele Zafer sloganlarıyla açıklama sonlandırıldı.