Ne yazık ki, yaşadığımız coğrafyamızda insanlık büyük acılar, katliam ve soykırımlar yaşamıştır. Bugün hala bu şoven- ırkçı soykırım provaları faşist diktatörlüğün kalemşörları tarafından çok yönlü devam ettiriliyor. Ayrıca, Türkiye Kürdistan’ında ve kendine has özgül yaşamıyla günümüze kadar örnek teşkil etmiş, Kürt, Alevi, Zaza, Ermeni azınlık ve inançları bağrında toplamış, yaşam varlıklarını korumak için ağır bedeller ödemiş Dersim toprağı, coğrafyası faşist devletin çok yönlü boy hedefi haline getirilmek isteniyor.
Varlığından günümüze ırkçı şovenizmin ideolojik savunuculuğunu yapan Doğu Perinçek ve Ergenekon ekibi devletin köşe taşlarını tutmuş ezilen halklarımıza, azınlık millet ve milliyetlere ve inançlara “ vatan savunması” adı altında yoğun saldırılarda bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz faşizmin en karanlık döneminde devlete katliam ve soykırımı nasıl yapılmalı dersi vermekte, tetikçiliği yönetmeyi üstlenmek istemektedir.
Kaypakkaya yoldaşın ipliğini pazara çıkardığı nasyonal faşist Perinçek ve ekibi devrimcilere, ilericilere, azınlıklara Kürtlere, Ermenilere, Dersimliler, Alevilere saldırmaktadır. Yüz yıl önce Ermeni soykırımını gerçekleştiren Enver- Talat şovenizmini, 1925 yılında Kürt katliamını, 1938 de Dersim de Alevi-Kürt katliamını gerçekleştiren Kemalist faşist devleti savunmakta, benzer katliamların yapılmasını istemektedir.
1938 de Seyit Rıza ve yoldaşlarını asanlar, cenazelerini vermeyip, saklayanlar, binlerce insanı katleden, evlerini yakıp yıkan, doğdukları topraklarda sürenler, bugün benzer katliam için çeşitli senaryolar kurmakta, provokasyona zemin hazırlamaya çalışmaktadır. Bu faşist provokasyonu Doğu Perinçek ‘in başında bulunduğu eli kanlı katil sürüsü Vatan Partisi organize etmektedir. Geçmişte devrimcileri faşist devlete isim isim ihbar ediyordu, bugün daha ileri giderek devletin gerekliliğini yapmak istiyor. Kürtlerin, Dersimlilerin katledilmesini istiyor, tüm kültürel değerlerini, sosyal yaşamlarını yok etmeyi, asimilasyona uğratarak kırıma uğratılmasını planlıyor.
O sebeple, devletin yıllarca süren kanlı operasyonları yetmezmiş gibi, kültürel ve manevi değerlerine saldırma yolu seçilmiş bulunmaktadır.
Daha önceleri Seyit Rıza ve yoldaşlarının ölüsünü korkudan vermeyip, günümüze kadar saklayanlar, aynı korkuyla Armenak Bakır’ in mezarını sayısız kere kırdılar, kemiklerini peri suyuna attılar, kafa tasıyla top oynayarak korku ve göz dağı vermek istediler. Ama Dersim halkı devrim kavgasının yiğit neferi Ermeni milliyetine mensup , Kaypakkaya nın yoldaşı Orhan Bakır a sahip çıktı. Faşist Türk ordusu mezarını yıktı, kırdı, kemiklerini ortaya saçtı, Armenak ‘ı sahiplenmemesi için korku salmak istedi, işkenceler yaptı. Ama Dersimli faşizmin baskı, işkence ve korku salmasına boyun eğmedi. Armenak yoldaşa her defasında sahip çıktı. İnadına kemiklerini topladı, yeniden mezarını yaptı.
Dersim halkının devrimci, ilerici ve insani vicdanı faşizme ve zalime karşı mücadele etme, değerlerine ve kendi gördüğü devrimciyi sahiplenmeyi asla terk etmedi. Dersimi Dersim yapanda bu değerlerdi. Ali Haydar Yıldız, Sakine Cansız ve daha nice isimsiz değerli evladını bu topraklarda misafir ediyordu. Irkçı faşist devletin, Perinçek ve Vatan partisinin bir türlü kabullenemediği şey Dersimin devrimci evlatlarına korkmadan sahip çıkışıydı.
Bu ırkçı faşist zihniyet yakın geçmişte anıt mezarı büyük br görkemle yapılan Armenak( Orhan Bakır) Bakır ın anıt mezarını hedef almasıydı. Doğu Perinçek’in başında bulunduğu Vatan Partisi Ulusal kanal ve Aydınlık “ihbarda bulundu” ve Erzincan da savcılığa dilekçe vererek; “Ermeni terörist TİKKO militanı Orhan Bakır anıt mezarının terör propagandası için kullanıldığını, bu nedenle kaldırılmasını/ yıkılmasını” istedi. Şovenizmin geldiği son nokta; azınlık millet ve milliyetlere, inanç ve değerlere bu kadar açık düşmanlıktı. Tabi ki bu bizler için anlaşılır bir durumdu. Çok zaman geçmeden Dersim coğrafyasında devletin katil sürüleri DERSİM de peş peşe devrimci, yurtsever ve komünistleri katletti. Perinçek ekibinden aldığı icazetle Armenak yoldaşın anıt mezarı kırıldı, söküldü, parçalandı. Eli kanlı devlet ve Perinçek ekibi” bu yetmez, daha çok baskı, zülüm ve değerlere saldırmak gerektiğini bas bas bağırıyor, televizyon programlarında daha çok kan dökülmesini, katliam yapılması gerektiğini söylüyorlardı. Soylu bir taraftan, Perinçek beri taraftan koordineli planı uyguluyorlardı. Soylunun son dönemler Dersime gitmesi, saçma sapan açıklamalara yer vermesi sebepsiz değildir.
Amaç Dersimi Dersim olmaktan çıkarmak, kültürel değerlerini, muhalif dokusunu, dilini, inançlarını yok ederek devletin uysal, itaatkâr coğrafyasına dönüştürmektir. Dün Armenak Bakır ı anıt mezarı, devlet tarafından katledilen devrimcilerin mezarları, bugün Seyit Rıza nın anıt heykeli, yarı Dersim coğrafyasını haritadan silmek planı görmezden gelinemez. Bu sorun yalnızca Dersimli olma sorunu olmaktan çıkmış, Türkiye ve Türkiye Kürdistan halkının bir sorunu halini almıştır.
Asla buna müsaade edilmemeli, etmemeliyiz. Dersim coğrafyası sosyolojik yapısıyla, çok kültürlü yapısıyla, gerici faşist sisteme muhalif duruşuyla , doğal güzellikleriyle varlığını koruyacak, geliştirilecek, daha ileri sorumluluklar üstlenecektir. Dersim devrimin bir kalesidir, bu devrim kalesi duruşuyla, çok kültürlü çağdaş yaşamıyla, dillere özgürlüğüyle, en önemlisi zulme, haksızlığa baş kaldırılmasıyla örnek alınacaktır. Bu ileri gidişi ne faşist diktatörlük, nede devletin kalemşörlüğünü, hamiliğini tetikçilik yapanlar engelleyemeyecektir. Bu topraklar Seyit Rızayı, Sakine Cansız’ı Armenak Bakır’ı asla yanlız bırakmayacak, her şart ve koşulda sahiplenecek, savunacaktır. Bu sahiplenmeye ne devletin, ne devlete ideolojik hamilik yapan tetikçi Doğu Perinçek’in güçü yetmeyecektir.
Seyit Rıza, Sakine Cansız ve Armanak Bakır ‘ın anıları ve anıtları devrim yolunda her zaman yaşayacak, yaşatılacaktır.
Hasan Aksu 17-12- 2019