HESSEN |02-04-2016| ATİF Hessen tarafından organize edilen ve 4 şehirde gerçekleşen paneller serisi tamamlandı. Türkiye ve Ortadoğu’daki siyasi gelişmeler ile siyasal ve hukuksal boyutunun ele alındığı panellerin konuşmacıları Avukat ve insan hakları savunucusu Ercan Kanar ile ATİF temsilcisiydi.
Frankfurt, Wiesbaden, Mannheim ve Ober Ramstadt’ta gerçekleşen panellerin Mannheim ayağına tiyatro sanatçısı Barış Atay da katıldı.
İnsanlık ve Soykırım suçlarında Zaman Aşımı Yok
Avukat Ercan Kanar yaptığı sunumlarda, Türkiye’de gelişen hukuksuzluğa dikkat çekti. Türkiye’de varolan rejimin zaten sorunlu bir yapı olduğunu dile getiren Kanar, var olan dikta rejiminn Başkanlıkla daha fazla diktatörleşeceğini savundu ve Azerbaycan ve Meksika tipi Başkanlıkların mevcut devlet sorununu derinleştireceğini dile getirdi. Türkiye’nin dış siyasetinin fiyasko ile sonuçlandığını dile getiren Kanar, iktidarın emperyalistler tarafından dahi gözden düştüğünü dile getirdi. Kürdistan’da süren savaşta savaş hukukuna uyulmadığını, soykırım suçu ve insanlık suçlarının işlendiğini dile getirerek, bu tip suçlarda zaman aşımının olmadığını ve bu suçu işleyenlerin er yada geç hesap vereceğini, tarihte bunun örneklerinin olduğunu dile getirdi. Kanar ayrıca, Birleşmiş Milletler insan hakları kurumlarına sunulmak üzere bir dosya hazırlandığını dile gitirdi. Ercan Kanar, ATİK gibi kurumlarında insanlık suçunun işlendiği ve soykırım politikasının uygulandığı Kürt illerinde ki operasyonlara dair BM’ye dosya vererek baskı oluşturması gerektiğini dile getirdi. AKP iktidarının tam anlamıyla insanlık ve soykırım suçu işlediğini belirten Kanar, KCK operasyonlarının siyasi soykırım olduğunu dile getirdi.
Kanar ayrıca, adaletin bakanının olamayacağını vurguladı ve adaletin gerçek anlamda tesirinin anarko komunal hukuk çerçevesinde sağlanacağını dile getirdi ve 30. yılını kutlayan İHD ile 40. yılını kutlayan ATİF gibi kurumların varlığının olmasının önemine dikkat çekti.
‘Görevlerimiz Artıyor, Önümüzdeki Sürece Hazırlıklı Olalım!’
ATİF adına yapılan sunumlarda, 40 yıllık mücadele deneyimlerine vurgu yapılarak, misafir işçilikten göçmen işçiliğe gelşişen mücadele deneyimlerinden bölümler aktarıldı. Ortadoğu2da süren emperyalist dalaşlarda TC devletinin amacının Kürt halkının kazanımlarını yok etmek olduğu, Rojava’ya bu amaçla saldırıldığı dile getirildi ve zaman zaman ABD emperyalist gücü ve TC devleti arasından ihtilafların yaşandığı vurgulandı. desteklenen DAİŞ le birlikte Ortadoğu’da ki dengelerin bu tip örgütler üzerinden yeniden şekillendirme politikaları neticesinde katliam ve talanın ortaya çıktığı, yükselen mülteciakınının arkasında emperyalist politikaların yattığı dile getirildi ve bu gerçeğin kamuoyuna yeterince taşınmadığı vurgulandı. Mülteci dramına değinilen sunumlarda, Almanya’da geliştirilen ırkçılık, seçimlerde oy arttıran ırkçı AfD’ye değinildi ve ırkçılığa karşı mücadelenin günümüzde daha önemli hale geldiği dile getirildi. Alman devletinin TC devleti işe giriştiği işbriliğine ve kirli pazarlıklara dikkat çekilen sunumlar, mültecilerin engellenmesi karşılığında Alman devletinin soykırımlara destek sunduğu dile getirildi.
ATİK’e ve Kürt politikacılara yapılan operasyonlara değinilen sunumlarda, 129 a/b ve dava süreci üzerine bilgiler verildi ve dava sürecinin takip edilmesi ve tutsakların sahiplenilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Düne oranla daha fazla emek isteyen bedel isteyen bir sürece girildiğini dile getiren ATİF temsilcisi, bugünü ve yarını karşılamak için görevlerimize daha fazla sarılmanın önemini dile getirdi. Günümüz sürecinde en önemli aracın örgütlü güç olduğunu dile getiren temsilci, örgütsüzlüğün işçi ve emekçiler açısından bir kayıp anlamına geldiğini belirtti.
ATİF Hessen tarafından düzenlenen panellere önümüzdeki süreçlerde devam edileceği dile getirilirken, bir sonraki paneller dizisinin duyurusunun yapılacağı vurgulandı.