Osmanlının son döneminde Ermeni,Süryani halklarına yönelik soykırımın devamcıları olan ve TC nin kuruluşunun kadrolarını teşkil eden İTC devamcıları, 1925, 1927 de Ağrıda, Koçgiri de ve 1937- 1938 de Dersimde Kürt ve Alevi halka yönelik katliamlara başvurdular. Tekçilik üzerinden “Türk” ulusu inşa etme projesi katliamların ve soykırımlarında sebebidir. Bu faşist karekter TC nin kuruluşunun harcında vardır ve günümüzde de AKP eliyle, Sur da, Cizre de ve bir çok yerde uygulandı. Türkiye de Faşizm bir hükümet sorunu değil, devletin karekteridir. İşte bu faşist niteliğin belgelerinden biri:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesi olan ırka dayalı ulus devlet anlayışının “siyaset belgesi” niteliğindeki “Şark Islahat Planı” (1925) planın özü ve özetini dönemin Başbakanı İsmet İnönü şöyle formüle etmiştir:
“Vazifemiz, Türk vatanı içinde bulunanları mutlaka Türk yapmaktır. Türklüğe ve Türkçülüğe muhalefet edecek unsurları kesip atacağız. Vatana hizmet edeceklerde arayacağımız nitelikler her şeyden evvel o adamın Türk ve Türkçü olmasıdır.” ( Başbakan İsmet İnönü, 1925)
Dersim Tertelesi’ni Unutmuyoruz
4 Mayıs 1937 tarihinde dönemin Bakanlar Kurulu Dersim için “kırım” emri verdi…
Bu emrin altındaki imzalar arasında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak da vardı… Bakanlar Kurulu’na Mustafa Kemal başkanlık etmişti ve Başbakan da İsmet İnönü idi…
Bu tarihten önce hazırlanan Dersim raporlarında, Dersim için “çıbanbaşıdır ve kökünden kesilip atılmalıdır” denilmişti.
1935 yılında Dersim’in adı kanunla “Tunceli” olarak değiştirilmiş, bölgeye “koloni valisi” yetkileriyle donatılmış olarak Korgeneral Abdullah Alpdoğan atanmıştı.
Hükümetin kararı hızla uygulamaya konuldu. Katliamın durdurulacağı ümidiyle 1937 sonunda teslim olan Seyit Rıza, oğlu ve arkadaşları Elazığ’da idam edildi. Ama katliam durmadı. 1938 yılında Dersim coğrafyası kana boyandı ve katliam harekâtı 1939 yılına kadar hız kesmeden devam etti.
TC. Devleti 1937-38-39 yıllarında Dersimde tarihte eşi görülmemiş bir katliama imza attı. Katliamda en az 70 bin insan öldürüldü, on binlerce insan ise yerinden yurdundan sürüldü.