Halkların Demokratik Kongresi – Avrupa (HDK-A), “Meşale Tolu’ya özgürlük!” başlığıyla yayımladığı bildiriyle, haksız bir şekilde tutuklanarak cezaevine konulan Meşale Tolu’nun serbest bırakılması istendi.
HDK-A tarafından yayımlanan bildiri şöyle:
Meşale Tolu’ya özgürlük!
Türkiye ve Kürdistan’da 16 Nisan referandum süreci ve sonrasında geliştirilen saldırılar, gözaltı ve tutuklamalar halklarımızın iradesini teslim almaya dönük olarak sürdürülüyor. En doğal ve insani hak arayışı ‘terör’ yaftası ile karşılık bulurken, gözaltı veya tutuklamalar sıradanlaştırılmaya çalışılıyor.
7 Haziran sonrasında geliştirilen saldırı konsepti dur durak bilmeyen gözaltı, tutuklama, aranma halleri ile siyasi bir soykırıma dönüşmüş durumda. Bu saldırılar geçtiğimiz haftalarda SKM ve KJA üyesi kadınların evlerine yapılan baskın ve gözaltılarla kadın örgütlerini hedefledi. Esasta yapılan baskın, ve tutuklamalarda kadınların özel olarak hedeflendiğini görüyoruz.
1 Mayıs öncesinde yapılan gözaltılar da; ETHA çevirmeni Meşale Tolu’da gecenin bir yarısında 2,5 yaşındaki oğlunun gözlerinin önünde işkence yapılarak gözaltına alındı. Günlerdir süren işkenceli sorgular sonrasında ise 5 Mayıs gecesi 11 sosyalist ile birlikte, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Küçük Serkan şimdi tutuklanan annesinin yanında hapislik yaşıyor…
Meşale Tolu Almanya’da yaşadığı koşullarda SKB üyesi olarak kadın özgürlük mücadelesi içerisinde yer aldı. Ayrıca Avrupa’da örgütlü bulunan AvEG-Kon Konsey üyesi ve ona bağlı Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) Yönetim Kurulu üyesi olarak ta görevler almış, göçmen emekçilerin, kadınların arasında tüm eşitsizliklere ve saldırılara karşı mücadele cephesinde yer almıştır.
Meşale Tolu çalıştığı Etkin Haber Ajansı (ETHA)’da çevirmenlik yaparak muhalif basının uluslar arası sesi olmaya çalışan bir kadın gazetecidir. AKP-Erdoğan iktidarının ve O’nun Ortadoğu’da ki tetikçisi DAİŞ’ in gerçekleştirdiği katliamlarda ölümsüzleşen kadın devrimcilerin cenaze törenlerine katıldığı gerekçe yapılarak tutuklanmasına karar verildi. Onun insani görevlerini yerine getirmesi ‘terörist’ ilan edilmesine sebep olmuştur. Ayrıca Rojava devriminin savunmasında, Til Temir’de ölümsüzleşen Ivana Hoffman’ın taziyesinde bulunmak suç sayılıyor. Bugün Almanya devleti’nin DAİŞ’e karşı savaşmış Alman ulusundan gençleri cezalandırması, Ivana Hoffman gibi bu insanlık savaşında enternasyonal amaçları için ölümsüzleşenleri cezalandırmak anlamını taşımaktadır. AKP-Erdoğan iktidarı ile benzer politikalarla Almanya Devleti de başta Rojava Devrimi olmak üzere bu uğurda ölümsüzleşenler ve onlara, mücadelelerine sahip çıkanları cezalandırmaya çalışmaktadır.
Bizler; Meşale Tolu’nun işkence ile gözaltına alınarak, tutuklanmasını protesto ediyoruz. Haksız bir şekilde tutuklanarak cezaevine konulan Meşale Tolu serbest bırakılmalıdır.
Halkların Demokratik Kongresi – Avrupa (HDK-A)