Elimize e-posta aracılığıyla ulaşan TKP/ML-Hapishane Kadın Komitesi açıklamasını haber değeri taşıdığı için yayınlıyoruz,
Başta T. Kürdistanı olmak üzere yaşadığımız topraklarda politik ve örgütlü kadınlara yönelen imha politikalarına karşı açıklamada bulundu; kadınlara yönelen infazlara karşı “Bu zulüm kaleleri yıkılana dek , kadınlar özgürleşene dek mücadele bayrağını yükseklerde tutacağız ve kadın düşmanı sömürücü sistemi yıkacağız!” ifadelerini kullandı.
Kadın Komitesi, başta T.Kürdistanı olmak üzere devlet tarafından katledilen kadınlara her gün yenilerinin eklendiğini hatırlatarak bunun tesadüfi bir durum olmadığını ifade etti. “T. Kürdistanı’nda en çok kadınlar özyönetimi kararlılıkla sahiplenmekte; mahallelerini, dillerini, kültürlerini korumak için en önde yer almaktadırlar. En çok ezilen kadınlar, sistemin sınırlarını hızlı ve radikal bir şekilde aşıyorlar” denilen açıklamada kadınların, kendilerine yeni bir hayatın kapılarının açıldığı özyönetimin savunması ve inşası dışında kalmayı reddettikleri belirtildi.
“Kadınların mücadeleyi bu ölçüde sahiplenmesi artık zafere yaklaşıldığının işaretidir”
Açıklama şu şekilde devam ediyor: “Kadınların mücadeleyi bu ölçüde sahiplenmesi artık zafere yaklaşıldığının işaretidir. İşte bunun için, bütün dünyada devletler kendilerine muhalif hareketlere karşı savaşlarında hep ‘önce kadınları vurun’ demişlerdir.”
Türkiye’de de direndikleri için, savaştıkları için önce kadınların vurulduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Ayşe Buruntekin, Emire Gök, Zeynep Yılmaz, Hediye Şen, Cahide Çakıl, Taybet İnan, Günay Özaslan, Dilek Doğan, Dilan Kortak, Yeliz Erbay, Şirin Öter… ve adını sayamadığımız savaşın direngen, fedakar, kararlı, mücadeleci yüzleri olan tüm kadınlara, TKP/ML’li kadınlar olarak söz veriyoruz ki; bu zulüm kaleleri yıkılana dek , kadınlar özgürleşene dek mücadele bayrağını yükseklerde tutacağız ve kadın düşmanı sömürücü sistemi yıkacağız!” denildi.
Açıklama, “Şan olsun en önde savaşan kadınlara! Yaşasın kadınların direnişi! Şehit Namırın!” şeklinde sona eriyor.