MLKP savaşçısı Ayşe Deniz Karacagil’in Kobanê’deki cenazesine katıldıktan sonra Türkiye’ye dönen anne Nuray Erçağan ve baba Ömer Faruk Karacagil serbest bırakıldı.
Erçağan ve Karacagil, sabah saatlerinde Türkiye’ye dönüşlerinde, Sabiha Gökçen Havaalanı’nda gözaltına alınmıştı.
Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne götürülen Erçağan ve Karacagil, “Örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla tutuklanma talebiyle sevk edildikleri mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Serbest bırakılan Erçağan ve Karacagil Adliye önünde açıklama yaptı. Baba Ömer Faruk Karacagil, “Her yerde özgürlük lazım. Kızımızın cenazesine gittik diye hapsetmeye kalktılar. Yani onur kırıcı bir şey” dedi.
‘BİZİM KAYBETTİKLERİMİZ BİZİM ONURUMUZ’
Anne Nuray Erçağan ise “Bizim kaybettiklerimiz her zaman bizi onurumuz oldu, bizi gururlandırdı. Bugün bu karar, onların haketmediği ölümlerinin bir ilanı, çünkü onlar DAİŞ zihniyetine karşı savaştılar. Asla tutuklanmak değildi onların caezası, biz orada DAİŞ’e karşı savaşmaya giden canlarımızı, kaybettiğimiz canlarımızı anmak için oradaydık” diye konuştu. Erçağan, “‘Örgüt propagandası yapmak’ ile suçlandıklarını söyleyen Erçağan, “Biz aslında büyük zorluklarla gittik oraya. Bütün Kobanê ve Lübnan halkı bize sahip çıktı. Bizi kızımıza yetiştirmek için kolektif bir çaba sarfettiler. Yine biz İstanbul’a bir şekilde bilet bulduk Qamişlo’dan ve çıkmadan arkamızdan bir bomba patladı. Onun için yarım saat gecikerek geldik buraya” diye belirtti.
ORTADOĞU’DA KADINLARA SALDIRANLARA KARŞI BİZ KADINLAR KAZANDIK
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındıklarını ve adliyeye getirildiklerini söyleyen Erçağan, “Kobanê’de kızımıza sarılmak, kızımızı defnetmek bir hak iken bize haksızlık olarak verildi. Orada DAİŞ’e karşı bir savaş var. Savaşan herkes Suruç’ta, Diyarbakır’da, Ankara’da ölümlere neden olan DAİŞ’e kadar uzanan savaş, Ortadoğu’da kadınlara saldıranlara karşı biz kadınlar kazandık” diye konuştu.
‘ÖRGÜT PROPAGANDASI’ YAPMAK İLE SUÇLANIYORLAR
ETHA’ya konuşan Avukat Taylan Savran, anne Nuray Erçağan ve baba Ömer Faruk’un gözaltına alınmasına ilişkin “Cenazeye katılmalarından dolayı ‘Örgüt propagandası yapmak’ ile suçlandılar. Bundan dolayı savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sorguya sevk edildi. Hakimlik ise eldeki delillerin bu suçun işlendiğine yeter düzeyde olmadığından kanaatle ayda iki imza vermek şartıyla serbest bıraktı” dedi.
SAVCILAR EZBERLE SORUŞTURMA BAŞLATTI
Rojava’da DAİŞ’e karşı verilen mücadelede hayatını kaybedenlerin yerel otoriteleri tarafından düzenlenen cenaze töreninin soruşturma konusu olduğunu ifade eden Savran, “DAİŞ’e karşı mücadelede hayatını kaybeden kişiler orada belirli prosedürlerden sonra defnediliyorlar. Defin işlemleri sırasında ailelerine haber veriliyor. Aileye de Rojava’nın yerel otoriteleri ulaşmış bu cenazeye katılmayı isteyip istemedikleri sormuş, ailede katılabileceklerini söylemiş. Uygun yollardan bölgeye gitmişler” diye kaydetti. Kobanê’de cenazelerin defnedildiğini hatırlatan Savran, “5 cenaze defnedilirken örgütlerin bayrak ve simgeleri taşınmış. Aile kızının resmini taşımak istemiş. Bunlar basına çıkmasıyla savcılar ezberle hareket ederek soruşturma başlatmış” diye konuştu.
ANMA RİTÜELİ SUÇ SAYILMAYA ÇALIŞILIYOR
Sorguda ‘neden yumruk kaldırdınız, neden zafer işareti yaptınız’ gibi soruların aileye sorulduğunu söyleyen Savran, “Ömer Faruk Karacagil, ‘Orada ölenlere saygıdan dolayı yaptım’ dedi. ‘Ben zafer işareti yapmadım yumruk kaldırdım’ dedi. Dünyanın her tarafında belirli sosyalist düşünceye yakın insanların anmalarda kullandıkları çeşitli sembollerdir. Burada ritüellerin yargılanmaya çalışıldığını gördük bu soruşturma kapsamında. Bir anma ritüeli suç sayılmaya çalışılıyor. Kriminalize edilmeye çalışılıyor” diye belirtti.
ABSÜRT BİR SORUŞTURMA
Yürütülen soruşturmanın çok absürt olduğunu vurgulayan Av. Taylan Savran, “Hukukun genel ve evrensel ilkeleri ayaklar altına alınarak alelacele bir soruşturma. Bu simgelerin kullanılmasının herhangi bir sorun teşkil etmediği bir coğrafyada elde edilen görüntülerle sadece vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına dayandırılarak yürütülen bir soruşturmaydı. Eğer sağlıklı bir yargılama süreci işleyecek olursa bu dosya hemen takipsizlikle sonuçlanacağını düşünüyorum. Ama şu an çok olağanüstü günlerden geçiyoruz, neyin ne olduğu, ne olacağını çok kestiremiyorum” dedi.
ETHA