O benim onurumdur, o benim gururumdur
Ölmeyene kadar arkasındayım onun
Yoldaşlarının arkasındayım.
Asla onun düşüncesinden vazgeçmem
….
Onun kocaman yüreği vardı
Ben korkmam onlardan
Ama ben onun arkadaşları zarar görmesin diye
Yoksa onlar bana ne yapar ki
Onlar benim canımı benden aldılar
Onlar Munzurun çiçeğini kopardılar
Onlar Munzurun gülünü soldurdular
…..
Sözün bittiği yerdir
Onun mücadelesini arkadaşları eminim ki devam ederler
Ben de sonuna kadar arkasındayım
Hiç bir zaman vazgeçmeyeceğim ölmeyene kadar asla
Ben on yıldır onu ve arkadaşlarını korumak için
O kadar ki düşmandan sakındım
Zarar gelmesin diye onlara,
Ama ne bileyim ki pusu kurmuşlar, ne bileyim
Ben anne olarak Munzura emanet etmiştim onları
Ama olmadı.
diyor Halk Savaşında, Dersim dağlarında ölümsüzleşen oğlu Hasan Ataş’ın ardından anası. Ana oğlunu öyle iyi tanıyor ki, yoldaşlarını, onun ideallerini, kavgasını…
Evet Ana! Kocaman yüreği vardı onun, inancı kararlılığı, fedakarlığı, hesap sorma bilinci. Ezilenlere topyekün savaş açıldığı, umutsuzluğun kol gezdiği, dönemlerde, Şerzan tercihini Halk Savaşından yana yaptı ve tereddütsüz, savaşın en zorlu olduğu alanında yerini aldı. Ölümsüzleşen onlarca yoldaşını toprağa verdi, partisinin kızıl bayrağına sararak. Toprağa düşen her yoldaşının yüreğini aldı yüreğine kattı, herbirinin kaybı ona daha fazla görev yüklüyordu, bunu öylesine iyi biliyordu ki.. Hesap sormanın savaşı yükseltmek olduğunun bilincindeydi Ana! Senin, tüm anaların onun, yoldaşlarının, düşüncesinin, partisinin yanında olduğunun….
Emin ol ki Ana, yiğit oğlunun savaşını yoldaşları devem ettirecek, 47 yıldır savaşan partisi, toprağa düşüp ölümsüzleşenlerinin onuruyla savaşını daha fazla yükseltiyor, büyüyor. Dağlara, meydanlara, duvarlara yazdılar Hasan’ın adını, en çok da yüreklerine, inançlarına, Halk Savaşının tarihine.
Emin ol ki Ana, bizler onun savaşını devam ettireceğiz, sadece biz değil. O baskılar, sömürü, zindanlar, katliamlar son bulsun diye, tüm dünya halkları için, biz kadınlar için, çoçuklar için savaştı, bizim için toprağa düştü. Bak artık dünyanın birçok köşesinde halklar artık sokaklarda, ezilenler ayakta, zulme, baskıya isyan ediyor. Onların öfkeli haykırışları bizim sloganlarımıza karışıyor, sesimiz daha güçlü, bütün coğrafyalardan ‘’Şerzan Yoldaş ölümsüzdür, kavgan, kavgamızdır’’ sloganı yükseliyor, her yerde, her ağızdan, öyle ki taa Dersim dağlarında yankılanıyor.
‘’Onun düşüncesinden asla vazgeçmem, korkmam, asla’’ diyen yiğit Ana! Anamız!
Halk Savaşında partisi saflarında toprağa düşen, oğlun, yoldaşımız Şerzan bizlere, onurlu bir miras bıraktı. Bu miras, yani onun yaşamı, idealleri, inancı, fedakarlığı, kavgası, bilinci bize ışık tutuyor, büyüyoruz, güçleniyoruz. Şerzan ve onun toprağa düşen nice yoldaşlarının kavgasını devraldık, devam ettireceğiz senin de dediğin gibi ‘’Hiç bir zaman vazgeçmeyeceğiz, ölmeyene kadar asla’’.
MOR KIZIL KOLEKTİF