Faşizme İhbarcılıkla “Kadın Mücadelesi” Yükseltilemez, Gerici “Erk” Anlayışına Tam Teslim Olmayı Getirir!
Mor-Kızıl Kolektif: “Faşizme İhbarcılıkla “Kadın Mücadelesi” Yükseltilemez, Gerici “Erk” Anlayışına Tam Teslim Olmayı Getirir!” başlıklı bir açıklama yayımlayarak özeleştiri çağrısında bulundu.
Mor-Kızıl Kolektif’in açıklaması şöyle:
“KINIYORUZ VE UYARIYORUZ:
Faşizme İhbarcılıkla “Kadın Mücadelesi” Yükseltilemez, Gerici “Erk” Anlayışına Tam Teslim Olmayı Getirir!
Bizler, kadın özgürlük mücadelesini esas alan, Mor-Kızıl Kolektif olarak, anti-faşist, anti-kapitalist, anti-emperyalist olma niteliğinden kaynaklı, ezilenler için mücadele veren parti, kurum vb. ile dayanışma içerisindeyiz. En küçük hak arayışlarına dahi tahammül gösteremeyen, bu tahammülsüzlüğünü tüm faşizan baskı yöntemleri ile boğmaya çalışan, özelliklede kadınlar cephesinde daha hoyratça uygulayan bir TC gerçekliği ile karşı karşıyayız. Bu koşullar altında bunlara karşı mücadele veren devrimci ve demokratlar, kuşkusuz faşist devlet kurumunun ilk hedefleri arasındadır.
Mor Kızıl olarak gerçekleştirdiğimiz merkezi bir kamp çalışması esnasında aldığımız bir bilgi faşizme karşı mücadelenin daha fazla yükseltilmesi gerektiği, devrimci duruşun hayati derecede önemli olduğu bir dönemde bunun nasıl zedelenmeye çalışıldığını bize gösterdi. Devrimci-demokratlar için ilkesel olan yaklaşımların, hırs ve intikam duygusuyla nasıl ayaklar altına alınabileceğine şahit olmaktayız. Bu duruma karşı bir tutum almayı niteliğimiz, amaçlarımız gereği zorunlu görüyoruz.
Her ne sebep olursa olsun devrimci, demokrat olarak kendini tanımlayan kişi ve kurumların, sorun çözücü olarak devlet aygıtını, faşizmi görmesi kabul edilebilir değildir. Bu yaklaşım dost ve düşman ayrımını ortadan kaldıran, devrimci-demokratik değerlerin yok sayılması anlamına gelmektedir. Faşizm ve devletle mücadele edilir, ondan çözüm ve çare beklenmez. Her kim bu yaklaşımdan uzaklaşıyorsa artık demokratik-devrimci değerlerden de uzaklaşıyor demektir. Şuan maalesef böyle bir girişim ve tablo ile karşı karşıyayız.
Kadın dayanışmasını ilke edinmiş bir kadın kurumu olarak, Avrupa’da yıllardır var olan göçmen bir kadın kurumunun başkanı ve yanı sıra bir konfedarasyonun Eş Başkanlığı görevini de sürdüren bir kişinin, faşist TC devletinin aygıtlarına baş vurarak, devrimcileri ihbar etmesi durumu söz konusudur. Partizan’ın konuyla ilgili yaptığı açıklama ve ortaya koyduğu durum meselenin vahametini bize göstermektedir. Böylesi bir girişimin izah edilebilir, kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bunu yapanın bir dönem birlikte ortak faaliyet yürüttüğümüz, bize başkanlık yapan bir kadın olması ise bizim açımızdan ayrıca hem bir üzüntü hem de sert tepki koyma gerekçesidir. Devlete yaslanma, sorunu faşizmin hukuku ile çözme girişimini ve atılan bu adımı kınıyoruz. Bu pratiğin sahibi kişi ve anlayışı, bu girişim ve yaklaşımdan derhal geri adım atmaya ve özeleştiri vermeye çağırıyoruz. Aksi durum devrimciler ve kadınlar arasında ki dayanışmayı, “erk” sistemine karşı mücadeleyi ilkesel düzeyde zedeleyeceğini ve tamiri zor sonuçlara neden olacağını ilan ediyoruz.
Mor-Kızıl Kolektif
28 Ekim 2018″