Van F Tipi hapishanesi’nde 66 gündür ölüm orucu eyleminde olan tutsaklar Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım’ın durumlarının giderek ağırlaştığı bildirildi.
Avukatların verdiği bilgiye göre; Van F Tipi Hapishanesi’nde 2 ay önce bulundukları kısmın havalandırma avlusunun, gökyüzü ile temaslarını tamamen kesecek şekilde baklava dilim diye tabir edilen tel örgülerle kapatıldığını belirtti. Karabak, bu şekilde yapılan muamele ile kendileri gibi siyasi tutsakların cezaevlerinde hava ve gökyüzü ile temas ettikleri tek yerin kafese çevrildiğini ve bu uygulamanın insan onuru aykırı gördüklerini için, karabak ve Yıldırım başlattığı ölüm orucu eylemi giderek sağlık durumlarının kötüleştiğini bildirdi.
Ayrıca avukatlar ölüm orucundaki tutsaklar Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım’ın durumu ağırlaşması üzerine cezaevi müdürüyle görüştükleri ile ilgili Van Barosu avukatlarından Hamza Çiftçi, Rabia Özgökçe ve Mahmut Kaçan, cezaevi yönetimi ile görüştüler.
Avukatlar eylemde olan Kadir Karabak ile görüştüklerini, Karabak Kürtçe kitaplara el konulduğunu, eşinin mektuplarının dahi verilmediğini belirtirken, ölüm orucu süresince 23 kilo kaybettiğini, baş ağrıları, baş dönmesi ve kas kemik ağrılarının olduğunu ve unutkanlığın başladığını aktardı.
Diğer tutsak ve ölüm oruc’cusu, Yıldırım da tel örgülerin kaldırılmasının kırmızı çizgileri olduğunu, kafese çevrilen cezaevindeki bu uygulamayı kabul etmeyeceklerini belirtti.
Tutsaklar, odalarındaki şeker ve tuza da el konulduğunu aktardı.
Avukatlar daha sonra ise cezaevi ikinci müdürü ile görüştü. Bu görüşme sırasında müdür, söz konusu tel örgü yapımında Van F Tipi Cezaevi’nin pilot cezaevi olarak tespit edildiği, havalandırmanın tel örgü ile kapatılmasının kendi karar ve tasarrufları ile gerçekleşmediği, Adalet Bakanlığınca kendilerine talimat verildiğini söyledi.
Müdür, söz konusu havalandırmaların tel örgülerinin takılması işinin Bitlis Açık Cezaevince gerçekleştirildiği ve ödenek geldikçe havalandırma avlularının tamamının üzerinin tel örgüyle kapatılacağını söyledi.
Müdür, fazla tuz ve şekerin tutsakların sağlıkları düşünülerek alındığını ileri sürdü.
