Her yıl olduğu gibi bu yılda Enternasyonal Proletaryanın önderlerinden Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht ve MLM’in ustalarından Lenin yoldaşı; devrim, sosyalizm ve komünizm davasının bu büyük önderlerini anmak için Berlin sokaklarında LLL yürüyüşünde olacağız. Aradan geçen bir asırlık zamana rağmen onların ideallerine bağlı kaldığımızı, yaşamlarıyla olduğu gibi ölümleriyle de bizlere rehberlik ettiklerini başta Alman emperyalizmi olmak üzere dünyanın tüm gericilerine bir kez daha göstereceğiz.
Serbest rekabetçi kapitalizmden, tekelci kapitalizme geçişin derinleştirdiği çelişkilerin de zorunlu kıldığı emperyalist saldırganlık ve dünya pazarlarının yeniden paylaşımı için çıkartılan “Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı” aynı zamanda devrimci uyanışında zeminini güçlendirmişti. Ulusal birliğini tamamlayarak emperyalistler arası rekabete güçlü bir biçimde dahil olan Alman tekelci burjuvazisi, Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı‘nın en saldırgan taraflarından biri durumundaydı. Alman tekelci burjuvazisinin emperyalist saldırganlığını onaylayan ve destek olan ise Alman Sosyal Demokratlarıydı. Başını, 2. Enternasyonal‘in en güçlü partisi SPD’nin çektiği sınıf işbirlikçi partiler, kendi burjuvalarının yanında saf tutmaya karar vermişken, Liebknecht ve Luxemburg’un öncülük ettiği devrimci ve komünistler SPD’nin işbirlikçi çizgisine karşı Lenin`in “Emperyalist Savaşı Devrimci İç Savaşa Çevir” şiarı etrafında işçi sınıfı ve ezilenlerin örgütlü mücadelesine önderlik etme gibi tarihsel bir sorumluluğu üstlendiler. Bu tarihsel rolün karşısında ise Alman Sosyal Demokratları ve Alman tekelci burjuvazisi yer almaktaydı. Enternasyonal Proletaryanın önderlerinden Rosa Luxemburg ve Karl Liebknect’in katledilmesi hem Alman Devrimi‘nin boğulması hem de Alman tekelci burjuvazisinin önündeki engelin kaldırılması açısından önemliydi. Bu tarihsel ihaneti gerçekleştirmek ve tekelci burjuvazinin katliamlarına ortak olmak görevini kuşanan SPD liderleri, Rosa ve Karl’ın vahşice katledilmesini de onaylamışlardı. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht`ın burjuvazi tarafından vahşice katledilmesinde Alman burjuvazisinin emperyalist hegemonya için sürdürdüğü rekabette burjuva saflara ilhak eden, revizyonist-sınıf işbirlikçi hareketin rolü ve misyonu olduğu asla unutulmamalıdır.
Bugün, başta Alman Proletaryası ve emekçileri olmak üzere tüm devrimci ve komünist güçler, Alman Devrimi‘nin yenilgisinden dersler çıkartarak, MLM çizginin dersleri ve öğretileriyle donanmalı, Liebknecht ve Luxemburg`un baş eğmezliği ve cesaretini kuşanmalıdır. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in katledilmelerinden alınması gereken önemli ders Sosyal Demokratların tekelci sermaye düzeninin bir parçası olduklarıdır. Rosa ve Liebknecht‘in katledilmesinde oynadıkları tarihsel gerici rollerini bugünde devam ettirmektedirler. Bu nedenle proleter bilinç, devrimci cüret ve kararlılık kadar, tarihsel birikim ve derslerinde bilince çıkartılarak, yığınların elinde bir mücadele silahına dönüştürülmesinin muazzam derecede önemi bulunmaktadır. Devrimi gerçekleştirmek için burjuvaziye karşı olduğu kadar reformizme, parlamentarizme, düzeniçiliğe, tasfiyeciliğe ve revizyonizme karşı da güçlü bir ideolojik bilinçle donanmak gerekir. Tarihsel deneyimler bizlere oldukça açık bir biçimde göstermektedir ki, devrim ancak ve ancak Marksist-Leninist-Maoist komünist çizgide donanarak, her türden burjuva düşünceyle hesaplaşarak, Bolşevik/Maoist bir örgütlenmeye sahip olarak ve burjuvazinin zor aygıtına karşı, proletaryanın ve emekçi halkın devrimci zorunu örgütlemekle olanaklıdır.
Alman Proletaryasının önderleri Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht`in katledilişlerinin 103. yılı ve Enternasyonal Proletaryanın büyük ustası V.I.Lenin´in ölümsüzlüğünün 98. yılında emperyalist-kapitalist sisteme ve dünya gericiliğine karşı proleter dünya devriminin dalgalanan bayrakları ve yol gösterici komünist önderleri olarak mücadelemizde yaşıyorlar, yaşayacaklar!
Emperyalist dünya gericiliğine karşı, tüm dünyada süren isyan ve mücadelelerle enternasyonal dayanışmayı büyütme, ülkemiz coğrafyasındaki Halk Savaşını büyütme ve dünyanın değişik coğrafyalarında süren Halk Savaşları ile enternasyonal dayanışmayı büyütme göreviyle yüklüyüz. İbrahim Kaypakkaya`nın ortaya koyduğu, ideolojik-politik ve pratik hat doğrultusunda Proletarya Partisinin kuruluşunun 50. yılında Yeni Demokratik Devrim, Sosyalizm ve Komünizm mücadelesini sahiplenme ve büyütme ruhuyla, devrim için ileri atılalım, örgütlenelim.
LLL Yürüyüşünün gerçekleşeceği Ocak ayı Proletarya Partisi açısından ayrıca özel bir öneme sahiptir. Ocak ayının son haftası Proletarya Partisi tarafından “Parti ve Devrim Şehitlerini Anma Haftası“ olarak, onların ideallerine ve mücadelelerine bağlılığın bir kez daha teyit edildiği bir zaman dilimidir. Bu nedenle Lenin, Luxemburg ve Liebknecht yoldaşlar şahsında yapılacak anma aynı zamanda Proletarya Partisi şehitleri şahsında komünizm ve Devrim şehitlerinin anılmasını da içermektedir. Bu anlamda, Komünizm mücadelesinin yapı taşları olan önderlerimizi anmak için 9 Ocak 2022 tarihinde Berlin`de gerçekleştirilecek eyleme katılmaya çağırıyoruz.
21 Ocak 1924’te ölümsüzleşen, Enternasyonal Proletaryanın Komünist Önder ve Ustası Lenin yoldaşın ölümsüzlüğünün 98. ve Alman tekelci burjuvazisi tarafından 15 Ocak 1919 tarihinde katledilen, Almanya işçi sınıfı ile ezilen emekçi kitlelerin sosyalist devrim mücadelesinin önderleri Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht`in ölümsüzlüğünün 103. yılında, Yeni Demokratik Devrim, Sosyalizm ve Komünizm‘in kızıl bayrağını yükseltelim.
-ENTERNASYONAL PROLETARYANIN BÜYÜK USTASI LENİN, ALMAN PROLETARYASININ ÖNDERLERİ ROSA LUXEMBURG VE KARL LİEBKNECHT MÜCADELEMİZE IŞIK TUTUYORLAR!
-YAŞASIN HALK SAVAŞI!
-YAŞASIN MARKSİZM-LENİNİZM-MAOİZM!
-YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!
PARTİZAN
OCAK 2022 “