RUHİ SU
1912′ da Van’ da doğdu, doğduğunda Balkan Savaşı vardı, 1914′ da 1.Emperyalist Paylaşım Savaşı başladı,1915′ da Ermeni tehciri adı altında Ermeni soykırımı yapıldı ve savaş 1918′ da bitti. Ruhi Su, ne anasını ne babasını görebildi, çocukluğu yetimhanede büyük bir acı, özlem ve yoksulluk içinde geçti.Yetenekleri onu müziğe yöneltti ve büyük bir sanat insanı oldu ve yaşadığı olayların etkisiyle sanatını ezilenlerin hizmetine verdi ve komünist dünya görüşünü benimsedi.Ve ondan sonra yakası bir türlü beladan kurtulmadı ve 1952′ da komünist olduğu için tutuklandı beş yıl hapis yattı.Devletin yasaklıları listesinde yerini almıştı, ne yapsa önüne engeller konuyor bariyerler çekiliyordu.Ama o yılmadı bütün engelleri bariyerleri yıkarak inandığı yolda ezilenlerle omuz omuza yan yana devrimin şanlı yolunda yürümeye devam etti.Tam bu sırada 12 Eylül 1980 Askeri Faşist Darbesi oldu.Bu büyük insan yine yılmadı ama hastaydı,prostat kanseriydi, yurt dışında tedavi olması gerekiyordu.
Faşist diktatörlük ondan intikam almak için pasaport vermedi. O yine boyun eğmedi, yurt dışında sanatçı dostlarının ve devrimci örgütlerin öncülüğünde kampanyalar başlatıldı.
RUHİ SU’ nun sağlığı ise gittikçe kötüye gidiyordu kurtuluş umutları tükeniyordu. 12 Eylül Faşist rejimini devam ettiren ANAP hükümeti pasaport verdiğinde artık yapılacak bir şey kalmamıştı ve büyük sanat insanı büyük devrimci bilge insan RUHİ SU 20 EYLÜL 1985 günü İstanbul’ da yatmakta olduğu hastanede yaşama veda etti.
Tüm yaşamını devrimci mücadele ile geçirmiş olan RUHİ SU’ yu büyük bir özlem sevgi ve saygı ile anıyoruz.
Hüseyin Avni Dedekargınoğlu