Dersimli Saray Güven’in katil zanlısı Hayreddin Tandoğan, Güven’i kendisinin değil eşinin öldürdüğünü iddia etti. Saray’a tecavüz edildiğine yönelik delilleri gözardı eden Tandoğan, eşinin Saray’ın kahvesine ilaç koyarak zehirlediğini söyledi. Mahkeme Tandoğan’ın eşi Çiğdem Tandoğan hakkında gözaltı kararı çıkarttı.
Almanya’nın Frankfurt kentinde 20 Ağustos 2017’de kaçırıldıktan sonra katledilen Saray Güven’in katil zanlısı Hayreddin Tandoğan üç haftalık bir aradan sonra yine hakim karşısındaydı. İlk duruşmada vermiş olduğu kısa ve cinsiyetçi bakış açısıyla şekillendirilmiş ifadenin dışında savunma yapmayarak ‘konuşmama hakkını‘ kullanan katil zanlısı, bu ifadesinde Saray Güven’le duygusal ilişkisinin olduğunu kabul etmiş, olay günü olan 20 Ağustos 2017’de Güven’i eve bıraktığını ve bunu kızlarının da gördüğünü ifade ederek Saray’ı öldürdüğünü reddetmişti. Savcı Nico Kalb ise iddianamesinde, Tandoğan’ın ‘kıskançlık’ nedeniyle, 20 Ağustos 2017 tarihinde Saray’ın kaçırılıp, ilaçla etkisiz hale getirilip ve tecavüz edildikten sonra öldürüldüğünü delillere dayanarak iddianamesinde sunmuştu.
Yazılı savunma verdi
Darmstadt Yerel Mahkemesi’nde 6 Ağustos’ta görülen duruşmada katil zanlısı, Güven’i kendisinin değil eşinin öldürdüğü iddiasında bulundu. 8 Ağustos’ta görülen duruşmada ise hakim Volker Wagner katil zanlısının savunmasını okudu. Delil olarak sunulan video çekimlerinin tercümelerinin, Saray ve katil zanlısının telefon görüşmelerinin dökümlerinin de sunulduğu duruşmada hakim, konuşmaların ilk başlaması sevgi dolu olurken, bir süre sonra bambaşka bir yöne evrilmekte olduğuna dikkat çekerek, “Bu konuşmalardan da anlaşılıyor ki, siz adeta kadının her adımını takip etmişsiniz. Neden?” diye sorduğunda yanıt vermeyen katil zanlısı, yine Saray’ın Viber hesabını takip ettiğini ve burada da başkalarıyla ilişkisi olduğuna dair çekimler gördüğünü ama bunların nasıl kopyalanacağını bilmediği için telefonuna yükleyemediğini belirtti. Hakimin “Bunları neden çekme gereği duydunuz ki?” sorusuna zanlı “Büyük ablasına kanıt olarak sunacaktım” yanıtı verdi. “Siz hastalık düzeyinde kıskançlık halindesiniz…” demesi üzerine yanıt vermeyen katil zanlısı, Saray’ın kaçırıldığı gün yaşananları da ifadesinde anlattı.
Saray zorlamış!
Birbiriyle çelişkili birçok noktanın olduğu ifadenin giriş bölümünde, Saray’ın ölmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirmeyi ihmal etmeyen katil zanlısı, arada bir timsah gözyaşı dökmeyi de unutmadı. Saray’la 20 Ağustos’tan bir hafta kadar önce ayrıldıklarını ama o gün hem mesaj çekerek ve hem de daha sonra arayıp görüşmek istediğini, görüşmeye gitmezse kendisine zarar vereceğini söylediğinden dolayı son kez kendisiyle buluştuğunu ileri sürdü. Ertesi günkü randevusu için lazım olan evraklarını almak için Breuberg’teki bürosuna gittiğini, beş çocuğu ve eşinin de kaldığı evinin de aynı binada olduğunu, dolayısıyla eşiyle de görüştüğünü ifade ettiği savunmasında, Saray’ın da o esnada arabada kendisini beklediğini söyledi.
‘Kahvesine ilaç koydu’
Eşinin kendisine “Araban nerede, o kadın arabada mı?” diye sorduğunu, Saray’la konuşmak istediğini ve ona bir kahve yapıp götüreceğini söylediğini belirten Tandoğan, iddialarını şöyle sürdürdü: “Ben her ikisini bir arada görmekten utanacağım için inmedim. Oturma odasında bekledim, 45 dakika gibi bir süre geçince merak ettim ve arabanın yanına indim. Kapıyı açtığımda Saray’ın şöför koltuğunun yanındaki koltukta başı pencereye dayalı bir şekilde gördüm. Eşim arkasındaki koltuktaydı ve sol eli yanağında ve uyandırmak ister gibi vuruyordu, sağ elinde ise bir şal vardı ve sallıyordu. Ne olduğunu sorduğumda ‘Kahvesine ilaç koydum, öldü. Bir Alevi öldürmek sevaptır. Ailemi, evimi mahvedemezdi. Hadi bunu yok edelim…’ dedi.”
Adresi eşi polise verdi
Eşinden korktuğunu birkaç yıl önce de evi yaktığını ve sigortadan yüklü bir para aldığını belirten Tandoğan şöyle devam etti: “Dediğini yaptım, Würzburg otobanına çıktık, arabadan Saray’ı indirdi, bulunduğu yere bıraktı. Daha sonra onu Höchst’teki sinemanın önünde bıraktım. Bir torbayı arabadan aldı ve indi. Bana Fransa’ya gitmemi her şeyi kendisinin ayarlayacağını, herhangi bir durum olursa sakın adını vermemesini, hasta olduğumu söylememi ve raporları da kendisinin halledeceğini söyledi. Beş gün boyunca sabah 11.00-20.00 arası Kürt derneğinde bulunuyordum. Barış dediği kişiyi bekliyordum. Gelmeyince eşimi arayıp, bu kişinin gelmediğini, aç olduğumu ve beni gelip almalarını söyledim. Oğlum, kızım ve kendisi beni gelip alacaklarını, konum atmamı söyledi. Colmar’da bir Mc Donalds çalışanından konumu aldım, resimle beraber gönderdim. Sonra polis ve askerler gelip aldılar beni.”
Eşi hakkında gözaltı kararı
Savcı Kalb’ın “Eşiniz başından itibaren sizin yakalanmanız için bizimle birlikte çalıştı, yardımcı oldu. Bunu biliyor musunuz?” sorusuna, “Neden böyle bir şey yaptı bilmiyorum” karşılığını veren katil zanlısı, savcının “Eşiniz onu bu şekilde suçladığınızı biliyor mu, ona söylediniz mi?” sorusuna da “Hayır, söylemedim” yanıtıyla karşılık verdi. Kalb’in eşinin kendisini ziyaret etmesine dair sorduğu soruya da, 6 kez ziyaret ettiğini ama son dönemlerde ziyarete gelmediğini, üç gün önce çocukları özlediği için telefon ettiğinde görüştüğünü ifade etti.
Mahkeme heyeti Tandoğan’ın eşi hakkında da gözaltı kararı verdi. Kadının bir sonraki duruşmada söz konusu iddialara ilişkin yanıt vermesi bekleniyor. İlk duruşmaya katılan ve konuşmama hakkını kullanan kadın daha sonraki duruşmalara ise katılmamıştı.
22 Ağustos’a ertelendi
Elde bulunan iki videonun tercümelerinin yapılması, ek delillerin gözden geçirilmesi ve ayrıca savcı Kalb’ın yangınla ilgili bilgi toplamak için süre istemesi üzerine bir dahaki duruşma tarihini 22 Ağustos olarak belirleyen mahkeme heyeti oturumu 13.00 sularında sonlandırdı.
Özgür Politika