Yarattıkları değerler ile dünden yarına, yarının sahiplerine miras olan şehitlerimize.!
Selam olsun bizden önce geçene!
Selam olsun dosta, hasa, çile çekene!
Selam olsun dayanana, düşene!
Anlaşılır ki; sahiplenişle, yaratarak var oluş asla bir ve aynı olamaz.
Başeğmezlikleri yada yiğitlikleri bir yana, olağanüstü dönemlerin, olağanüstü süreçlerin sürdürücüleri olan düşenlerimiz en zorlu süreçlerin aşılmasında olağanüstü iradenin dinamiklerini yaratmakla kalmayıp onları örgütleyen ve harekete geçiren olmalarıyla özgün birer yapıtaşıdırlar.
Özgür Kemal Karabulut…
20 Ekim 1997 tarihinde Amasya-Taşova’da ölümsüzleşen Özgür Kemal Karabulut yoldaş yaratarak var eden ve var olan yapıtaşlarımızın en seçkin, en bilinen örneklerimizden sadece bir tanesidir.
Zulüm bahçelerinde her mevsim bahar olsun diye olumsuzluk sofrasına hesapsız bağdaş kurmuş O. Kemal Karabulut şahsında tüm Devrim ve Komünizm şehitlerini dünden bugüne yaşatan, halkların bilincinde, dününde bugününde yarınında, tarihsel birikimlerinde, deneyimlerinde tüm gerçekliğiyle var oluşları onların bu hesapsız, bu özgün duruş ve rollerindendir.
Onlar tamda bu yüzden şairin söylemiyle “zamanı tırnak içine alıp” dünden bugüne akıp giden zamanın yaşayanları olmayı en fazla hakedenlerimizdir.
Bugün kendi dinamikleri üzerinde sürekliliği sağlanan bir gelişim seyri yakalayamayan Partimiz; bünyesinde yeşeren yenilenmenin, gelişmenin, değişimin dinamiklerini dışarda arayan, gelişimin gerçekliği ile çatışarak devrimci enerji ve birikimleri hoyratça tasfiyeye girişen, refleksleri körelmiş, kaosun, dağılmanın, dağıtmanın ustalarının varlığı, Partimize yaşattıkları düşünüldüğünde, yokluklarıyla içimizi hep acıtan, bizi yaşıyor olmaktan utandıran değerlerimizin özgünlüğü birkez daha netçe anlaşılacaktır.
Gramşi’nin söylemiyle “yaşamak ve yaşatmak adına Partimiz TKP/ML saflarında, tasfiyeciliğin uydurulmuş, zoralama, kurgulanmış, bulanık söylem ve iddialarını boşa çıkarmak, ölümsüzlerimizi yaşatmak, Lenin yoldasın Kamanev’e dair söylemiyle tasfiyecileri “utançlarıyla baş başa” bırakmak. O, Kemal Karabulut’un yoldaşı olmanın gereğidir.
Selam olsun Mercan`da yiv, Ese yaylasında set, Taşova`da namlu tutan ellere!
Partizan Okuru