Avusturya’nın Viyana,Linz ve Innsbruck kentlerinde Suriye’de cihadist HTŞ’nin Alevilere yönelik gerçekleştirdiği katliam bir çok devrimci – demokrat ve Alevi kurumların katılımı ile kitlesel eylemlerle protesto edildi.
Mitingler yapılan saygı duruşu ardından katılan kurumların konuşmaları ile devam etti, ATİGF adına yapılan konuşmada; Faşist Colani ve HTŞ, Suriye’de Esat rejimine karşı mücadele adı altında 14 yıl boyunca nasıl bir niteliğe ve amaca sahip olduğunu gösterdi. Colani ve HTŞ 14 yıl boyunca Kürtleri, Alevileri, Şiileri, Hristiyanları, Ezidileri, Süryanileri katletti. Kadınları savaş ganimeti sayarak köle pazarları kurdu, tecavüz etti, zorla kapattı ve evlere hapsetti. LGBTİ+ bireyleri darağacında sallandırdı, binalardan attı. Korku yaymak, halkı sindirmek için bunlar kafa kesti, kitlenin bulunduğu yerlere bomba yerleştirdi ve toplu katliamlar gerçekleştirdi. Irak’tan Suriye’ye kadar bu anlayışın izlediği pratikler onları tarihe ve dünya halklarının hafızasına şimdiden BARBARLAR ORDUSU OLARAK kaydetti.
Şimdi bu zihniyet Suriye’de iktidar. 8 Aralık’tan bu günekadar kravat takıp, geçmiş pratiklerin özeleştirisini veren Colani emperyalistlere güven vermeye çalıştı. Ancak diğer yandan Türkiye kışkırtmasıyla aylardır Tişrin barajında Kürtlere gerçekleşen saldırılara izin veriyorlar. Alevilere, Hristiyanlara yönelik ise aylardır sistematik şekilde saldırı gerçekleştiriyor. Esat güçlerine operasyon adı altında Alevi köylerine, kasabalarına, şehirler de belirledikleri evlere baskın yapıp, tehdit edip her fırsatta katlediyor. Alevileri aşağılıyor ve durmaksızın hedef haline getiriyor.
Colani ve onun emrinde olan savaş ağası cihadistler 6 Mart günü bir alevi köyüne yapılan baskın sonrası gösterilen direnişi bir fırsat olarak gördü. Binlerce araçla ve on binlerce güçle tüm silahlarını kuşanarak bulundukları yerden Lazkiye-Tartus-Humus ve Hama’ya akın ettiler. BARBAR ORDULARI olduklarını geçen günler içinde bir kez daha ispatladılar. Bu faşist cihadist güçler birkaç gün içinde alevi köylerine, kasabalarına, şehirlerde tespit ettikleri evlere baskınlar yaparak toplu kıyımlara giriştiler. Yeni Suriye rejiminin gücünü göstermek istediklerini çektikleri katliam videolarıyla tüm dünyaya yaydılar. Tüm dünyanın gözü önünde binlerce Alevi katledildi. Faşist Colani oluşturduğu imajın bozulmaması için kameralar karşısında sivillere yönelik ihlaller olduğunu, soruşturma yapacaklarını ifade ederken alandaki güçleri katliamlara ara vermeksizin devam ediyordu. Bu barbarlar ordusunun ruhunda, anlayışında ve bilincinde farklı olan her ulus ve inanca düşmanlık vardır. Belirlediği Şeriat kuralına uymayanların katli vaciptir. Alevi öldürmek, şiileri katletmek, dürzileri yok etmek, Kürtleri kesmek onlaracennetin kapılarının sonuna kadar açılmasıdır. Ne kadar kan içerlerse, kafa keserlerse, katliam yaparlarsa o kadar sevaba girdiklerine inançları tamdır. DÜN BÖYLE YAPTILAR BUGÜN BÖYLE YAPIYORLAR YARINDA BUNU YAPACAKLAR.
Lazkiye ve çevresinde yaşanan katliamlar gösterdi ki emperyalizmin, körfez devletlerinin ve Türkiye’nin uşağı olan Colani dünde bugünde yarında azılı, eli kanlı bir katil olacaktır. Lazkiye ve çevresinde Esat artığı ya da değil bu katil sürüsüne karşı silahlı her direniş meşrudur, haktır ve gereklidir. Aleviler, Şiiler, Hristiyanlar, Dürziler ve diğer ezilen inançlar, Kürtler ve diğer ezilen ulus ve milliyetler, bir bütün Suriye halkı Örgütlü ve silahlı bir direniş çizgisinde durmadığı sürece başlarına gelecek tek şey kanlarının akıtılması, aşağılanma, ağır baskı ve korkunç katliamlar olacaktır.
Lazkiye ve çevresinde binlerce Alevi katledilmiştir. 6 Mart 2025 dünya halklarının hafızasına yeni ve acı bir tarih olarak kaydedilmiştir. Bu katliamı lanetlemekle yetinmemeliyiz. Halkların kurtuluşu için daha güçlü örgütlülükler kurmalı, katliamlara, baskılara karşı bulunduğumuz her yerde seferber olma zorunluluğunu kavramalıyız. Halkların örgütsüz ve dağınık olması haksız savaşlarda, gericiliğin zorbalığı karşısında sadece çaresizlik olacaktır. çaresiz olmayalım 6 Mart katliamı başta olmak üzere, ezilen halklara ulus ve inançlara yönelen her saldırının hesabını sorma bilinciyle örgütlenelim, mücadele edelim denildi. Yapılan eylemler atılan sloganlar ile son buldu.
AHM Avusturya