E-Mail yoluyla elimize geçen açıklamayı haber değeri taşıdığı için yayınlıyoruz.
Açıklamanın tam metni;
ATİK KONSEYİ; TASFİYECİ, DAĞITICI, HİZİPÇİ, PARÇALAYICI ÇİZGİDE DEMİRLEMİŞTİR!
Tasfiyeci 24. ATİK Genel Konseyine açık mektup. Bu mektubu yazmak ve bu vesileyle kamuoyuna bilgilendirme yapmak bizim açımızdan kaçınılmaz olmuştur.
24. ATİK Konseyiniz planlı bir şekilde TASFİYECİLİK yapmaktadır. Yıllardır ATİK ve bağlı kurumlarında emek harcayan, benliğini ve ömrünü katan bileşenlerimiz, 24. ATİK Konseyi göreve geldiğinden bu yana TASFİYEYE maruz kalmakta, muhalefet hakkı elinden alınmakta ve kitle örgütünün ruhuna uymayacak şekilde disiplin sopasıyla tehdit edilmektedir. 24. Kongreyi bir önceki Kongrenin “Rövanşını” alma olarak kürsüde ilan eden sağ tasfiyeci, sivil toplumcu siyasal anlayış, tıpkı 1994’de sol tasfiyeci darbeciliğin yapmaya çalıştığı parçalama ve ayrıştırmayı yeni bir versiyonla ve siyasal kılıfla yapmaktadır. Dünya görüşü, kültürel şekillenişi ve 1994 sol tasfiyeci-darbecilikten edindiği deneyimlerle ATİK’de tam bir bölünme için kılıçlarını çekmiştir. Siyasal anlamda sağcı, pasifist ve sivil toplumcu dayanaklı sınıf işbirlikçi yeni tipte Reformizm inşa ederken, örgütsel çizgisinde solcu bir yıkıcılıkla hareket etmektedir. Ancak çektiğiniz kılıç şalgamın hikayesi gibidir: “Şalgam aşa girince yağ olduğunu sanırmış”. Sizler de çekilmiş kılıçlarınızla bizim mücadele azmimizi ve kararlılığımızı, örgütlülüklerimizi engelleyeceğinizi düşündünüz. ATİK’i “kendi çocuğu”, “mülkiyeti” haline getiren zihniyet şimdi, farklı olan, kendine uyumlu olmayan her şeyi elindeki iktidar yetkisiyle tasfiye etmeye, dışına atmaya çalışıyor. Bunu yaparken bir mücadele mevzisini paramparça etmekten geri kalmıyor.
Biz, 24. Kongre sonrası size rağmen “ATİK’i BÖLDÜRTMEYECEĞİZ” dedik. 24. Kongre sonrası; sizin, tüzüğü çiğnemenize, muhalefet anlayışını ayak oyunlarıyla güçlenme olarak anlayan yaklaşımlarınıza karşı; “muhalefet etmenin, hem de birliği koruyarak muhalefet etmenin, tüzük ve işleyişe uyarak muhalefet etmenin ne demek olduğunu göstereceğiz” demiştik. Ancak meğer siz, “muhalefet ettirmeyeceğiz ve illa da böleceğiz, çünkü dikensiz gül bahçesi istiyoruz” diyerek yola çıkmışınız. ATİK Konseyi unutmamalıdır: Çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar!
7 aydır Konsey’e seçildiğiniz (bir kısmınız alanda temsiliyet yetkisi olmadığı için atandınız) süreçten bu yana mücadeleyi örgütlemek, geliştirmek ve ilerletmek yerine YDG üzerinden, Yeni Kadın üzerinden tasfiyeler planladınız, uyguladınız. Muhalefetteyken çiğnemekte beis görmediğiniz tüzüğü şimdi iktidar kılıcını eline geçirerek daha pervasız bir şekilde çiğnemeye devam ediyorsunuz. 24. Kongre öncesi tüm yönetim kademelerini elinize geçirmek için, bir dizi dedikodu çıkardınız, tüzüğe uygun olmayan delegelikler şekillendirdiniz, ayak oyunları yaptınız, gerginlik çıkarmak için elinizden geleni ardınıza koymadınız, 23. Konseyi açıktan tanımama tutumuna girdiniz. Kongrede yine Konseyin sunduğu tüm raporları ve çalışmaları ret ettirdiniz. Öyle bir kongre oldu ki, Özgür Gelecek gazetesi sorununu gerginlik çıkacağını bile bile bir ATİK’in gündemine taşıyıp provakasyon yaratmaya çalıştınız. 24. Kongrenin Siyasi Perspektif oluşturmasına dahi izin vermediniz. Ve evet bir önceki konseylerin borçlarını ödeyen, kasasında fazla bırakma noktasına gelen Mali durum da dahi şaibe yaratmaya çalıştınız. Yani bir bölünme ve ayrışma olsun diye elinizden gelen her şeyi yaptınız.
- Kongrede, Konseyi oluşturduktan sonra ise seri halde ve tüm alanlarda bir tasfiyeye giriştiniz. YDG komiteleri, temsilcilikleri ve kimi komite üyeleri görevlerinden alındı. Üyelerin ezici çoğunluğuna rağmen Ülke Gençlik Kurultaylarının toplanamayacağını ilan ettirdiniz. Gerçekleşen Avusturya YDG kurultayı ve Ülke Gençlik Komitesini tanımadınız. İlle de seçilmişlerle değil, atanmışlarla çalışacağız dayatmasında bulundunuz.
Aynı şey ATİK komitelerinde de gerçekleşti. Hiçbir gücünüzün olmadığı alanlarda Komitelerle ilişki dahi kurmadınız. Kimi komitelerde yine üyeleri görevden aldınız, yeni komiteler örgütlediniz. Federasyonlarla organik ilişkileriniz ise yok denecek düzeydedir. Bu alanlarda daha çok yeni dernekler kurma, federasyon oluşturacak zemin yaratma çalışmaları önceliğiniz oldu. Ki bu eksende dernekler kurdurduğunuz da bilinmektedir. Federasyon ve dernekleri yok sayarak Konsey üyeleriniz kitle toplantıları örgütledi ve gerçekleştirmeye çalıştı. Konsey olarak federasyonlarla ve komitelerle doğru düzgün ilişkiye geçmediniz, sorunların çözümü için girişimlerde bulunmadınız. Bir tek Tüm yönetim kurumlarının olduğu DENETİM toplantısı örgütlediniz, orda da “özeleştiri verin, yazılarınızı çekin yoksa tasfiye edileceksiniz” diye bize ayar vermeye, tehdit etmeye götürdünüz işi. Yani aslında söylediğiniz şuydu: Biz AMİRiz, sizde MEMURluğunuzu bilin.
Yeni Kadın’da hakeza Komiteleri tasfiye ettiniz, üyelik başvurularını dahi utanç duyulacak gerekçelerle ret ettiniz. Kendinize bağlı kurumlara üye olan yoldaşımızın Yeni kadın üyelik talebini ret ettiniz. Ve son olarak Avusturya Ülke Kadın Komitesini iç tartışmaları da gerekçe yaparak dondurdunuz. Bu artık bilesiniz ki BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLMUŞTUR. Bu karardan sonra fısıltı gazetesiyle “ATİK konsey toplantısı gerçekleştirdik, yeni süprizlerimiz olacak” haberlerini yaydınız.
Sizin yönetiminiz altındaki ATİK Web sitesini bize tamamen kapattınız. Derneklerimizi, federasyonlarımızı eleştiren her yazıya kapınızı sonuna kadar açtınız. Adeta ATİK bizim malımız, size burada yer yok dediniz. Üstelik hepimizin kolektif ürünü olan olanakları bize kapattınız. Emeğimizin olduğu olanakları tekelinize aldınız. Federasyonlarımızın politik gündemlere dair açıklamalarını, tutumlarınızı keyfiniz gelirse yayınladınız ama esasta faaliyetleri ve çalışmaları yayın organınıza kapattınız.
Kurumları karşı karşıya getirecek her yolu denediniz. Kadına şiddet olmadığı halde isim vererek kadına şiddet yaygarası kopardınız, dernek ve federasyonlarınıza danışma zahmetine katlanmadan hem de. Sonra kadına şiddet olan yerde Web sitenizde bu şiddeti sahiplenen yazılara yer verdiniz. Ve evet yine federasyon ve derneklere hiç danışmadan bunu yaptınız. Sizle hareket eden arkadaşlarınıza ve ekiplerinize, size hala bağlı olan ancak muhalefet eden, yönetiminizden memnun olmayan diğer kurumları “tanımıyoruz” diye açıklamalar yaptırdınız. Derneklerde size yakın insanlar Proletarya Partisinin yani bir komünist partinin bildirilerini indirdi. Evet derneklerde Kaypakkaya gecesinin afişleri yırtıldı. Arkadaşlarımızın üzerine yürüyecek kadar gerginlikler çıkarıldı. Yani kitlemizi karşı karşıya getirecek, gerginliğe neden olacak ne varsa yapıldı. Tabana doğru gerginliği yayacak yöntemler, pratikler yaşama geçirildi. Bölünme ve ayrışmanın sosyal ve siyasal zeminini adeta ilmek ilmek ördünüz.
“Süprüntüyü yığmışlar dağ oldum sanmış” misali, aldığınız alacağınız Tasfiyeci kararlarla büyüyeceğinizi, demokratik ve devrimci mücadele de bir yüce dağ olacağınızı mı düşünüyorsunuz. Tasfiye etmek, bir arada yürümeme iradesini beslemek bilmelisiniz ki bir erdem değildir. Kararlarınız bizim nezdimizde, demokratik-devrimci mücadele nezdinde ve emin olun tarihin nezdinde sadece SÜPRÜNTÜDÜR. Zira Konsey olarak önderlik etmiyorsunuz, yönetmiyorsunuz; dağıtıyorsunuz, parçalıyorsunuz, yılların emeği ile oluşmuş değerleri harcıyorsunuz. Birleştirmeye odaklı bir önderlik rolünü zerre kadar önemsemediğiniz gibi, kısa vadeli siyasi çıkarlara kitlelerin büyük çıkarlarını feda ediyorsunuz. Başardığınız bir şey var: farklı siyasi anlayışa sahip yaklaşımların KİTLE ÖRGÜTÜNDE birlikte çalışma koşullarını sabote etmek. Zira vizyonunuz ve anlayışınız buna çok uygun. Çelişkisiz, çatışmasız bir mücadele örgütü hayal ediyorsunuz, sağlıklı bir ideolojik-politik çatışmanın yaratacağı dinamizmin örgütlülükleri pekiştireceğini kavramaktan uzaksınız. Kitle örgütlerinin, farklı düşünen, farklı bakan, farklı siyasi görüşlere sahip geniş kitlelerin bir arada asgari mücadele zemininde birleştiren karakterini anlamıyorsunuz. İç mücadeleyi bir disiplin sorunu olarak gören yaklaşımınız bunun en uç vermiş yanını gösteriyor. Tüm pratiklerinizin temelinde de bu yatıyor.
ATİK 24. Kongresi sizi TASFİYECİLİK yapın diye seçmedi.
YDG ve Yeni Kadın MYK’larını tasfiyecilik yapsın diye kongreler seçmedi.
Tüzük ve işleyiş, iç tartışmaları gerekçe göstererek “dondurun, atın, görevden alın” diye bir yetki size vermedi.
ATİK kongresi ve tüzüğü, size küçük diktatörler olun yetkisini hiç vermedi.
Yapılan her eleştiriyi, “hakaret ediliyor, kültürümüze yakışmıyor” diye bastırmak, özeleştiri yapmayı şart koşmak şeklinde bir anti-demokratik kültürü ATİK geleneği size vermedi.
Siz Bürokratik, tekçi önderlik yöntemine demirleyin diye ATİK’e emek vermedik. Yılların emeği “sizin padişah geri kalanların da teba” olması için harcanmadı.
Tüm bu yaklaşımlarınız, pratikleriniz açık bir TASFİYE yaklaşımına tekabül ediyor. Bu kitle örgütlerinin ruhuna ve anlayışına, şekillenişine, amaç ve hedeflerine tezatlık oluşturmaktadır. Bunlara göz yummak, görmezden gelmek ise bizim kendimizi, varlık zeminimizi yadsımak olacaktır. Bugüne kadar ısrarla farklı siyasi perspektiften sorunlara baksakta, Kitle örgütlerini parçalamanın kitlenin ortak ve birleşik mücadelesini parçalamak olacağını bilerek tahammül gösterdik. Ancak her yerde karşımıza birliği parçalamaya götürecek dayatmalarla ve tasfiyelerle geldiniz. Muhalefetimizi, görüşlerimizi önemsemediğiniz ve ciddiye almadığınız gibi, bunu bastırmaya ve bizi susturmaya çalıştınız. Güçlü olduğunuz her yerde Tasfiye etmeye ve etkisiz kılmaya çalışırken; zayıf olduğunuz yerde dağıtmaya-arıza çıkarmaya ve kaçmaya çalıştınız.
Tafiyeciliğinize kafa sallamayacağız. Aldığınız hiçbir kararı bağlayıcı olarak görmeyeceğiz. Sizi DARBECİ-TASFİYECİ bir konsey olarak tanımlayacağız. Bileşenliği gönüllü olarak kabul ettiğimiz gibi, sizin önderliğinizi de anlayışımıza ve derneklerimize, bileşenlerimize olan sorumluluk gereği zorunlu olarak artık tanımayacağız. Kendi hukuk ve perspektiflerimiz doğrultusunda bundan sonra federasyonlar ve komiteler olarak yolumuzu ve yörüngemizi çizip, kararlarımızı alıp mücadelemizi yükseltmeye dünden daha azimli ve kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Sizin kararlarınız ve zaten olmayan-kongrede oluşturulmasına müsaade edilmeyen perspektifiniz bizim nezdimizde artık yok hükmündedir.
02 OCAK 2018
AVUSTURYA TÜRKİYELİ İŞÇİ VE GENÇLİK FEDERASYONU (ATİGF)
İSVİÇRE TÜRKİYELİ İŞÇİ FEDERASYONU (İTİF)
İSVİÇRE YDG – YENİ KADIN ÜYELERİ
AVUSTURYA ÜLKE YENİ KADIN KOMİTESİ
AVUSTURYA ÜLKE YDG KOMİTESİ
YUNANİSTAN ATİK KOMİTESİ
REMS ATİK DERNEĞİ
STRASBURG ATİK KOMİTESİ
PARİS ATİK KOMİTESİ
BATI FRANSA ATİK BİLEŞENLERİ
STRASBURG YDG KOMİTESİ
PARİS YDG KOMİTESİ
ALMANYA, ULM YDG VE YENİ KADIN TEMSİLCİLERİ
ALMANYA, HOLLANDA, İNGİLTERE ATİK – YDG – YENİ KADIN ÜYELERİ