Dünya şu anda büyük bir (Corona) Covid-19 olarak adlandırılan virüs tehtidi altındadır.
Çok kısa bir zaman içinde Çin’den başlayıp tüm dunyaya yayılan bu virüs, şu anda 600 binin üzerinde insana bulaşmış ve dünya capında 30 binin üzerinde insan virusten kaynaklı ölmüştür.Mevcut bu virüs insandan insana yakın temasla geçerken, özellikle virüslü bir kişinin temas ettiği alanlarda uzun süre kalarak bir başka insana bulasabilmektedir. Bundan kaynaklı da birçok ülkede sokağa çıkma yasakları, 3 kişiden fazla insanın yan yana gelmemesi, temizlik ve hijyen koşullarına dikkat edilmesi ve evlerden çıkılmaması konusunda önlemler alınmaktadır.
Bunun sonucunda, devletler ve hükümetler sözümona virüsün yayılmasından ciddi bir şekilde ‘kaygı’ duymakta ve engelemeye çalışılmaktadırlar.Koronavirüs (Covid -19) salgını giderek tüm dünyayı etkisi altına almış bulunmaktadır.Bunun farkında olan birçok ülkede ciddi önlemler alınırken, Türkiye devleti hala işin ciddiyetini anlayabilmiş değildir.
Şu anda devletin açıkladığı 9000’e yakın vaka ve 131 ölüm bu virüsten kaynaklı gerçekleştiği şeklindedir. Ancak yapılan açıklamalar ve yeterli düzeyde test yapılmaması bu sayının gerçeği yansıtmadığını, vaka sayısı ve ölümlerin çok daha fazla olduğu göstermektedir.
Dünyayı kasıp kavuran ve giderek ölümlerin artığı bu günlerde esas tehlikenin bir ayağı da hiçkuşku yok ki hapishanelerdir. Türkiye hapishanelerinde bugün mevcut kapasitesinin çok üstünde tutsak bulunmaktadır. Türkiye ve T. Kürdistanı’nda bulunan tutsak sayısı 300 binin üstündedir. Şu anda Türkiye hapishanelerinde 1343 hasta tutsak bulunmaktadır. Bunların 344’ü ağır durumda olan hastalardır.
Hal böyle iken TC devletinin, hapishanelere yönelik uygulamaya koyduğu ‘önlem’ ise siyasi tutsakların ölüme terkedilmesinden başka bir şey değildir.Kendi kaderiyle baş başa bırakılan tutsaklara sahip çıkalım ve onların özgürüğü için kamuoyu yaratalım!
Özelikle siyasi tutsaklarin günlük rutin sağlik ve temizlik malzemeleri ihtiyacları dahi karşılanmamakta, ağır hasta olan tutsaklar ölüme terk edilmektedir.TC yetkililerinin hapishanelerde tüm tutsaklara acilen testler yaparak virusun yayılmaması için gerekli önlemleri almaları gerekirken, zorunlu toplu yaşam alanı olan hapishanelerde en fazla ihtiyac duyulan şeyler olan temizlik ve hijyen malzemeleri dahi verilmemektedir.
Sağlıklı yaşamak için azami beslenme olanakları ortadan kaldırılmış, tutsaklar kendi kaderleriyle baş başa bırakılmıştır. Bırakın bunu, Tutsak
Partizan Ali GÜLMEZ örneğinde olduğu gibi, tutsakların kendi olanaklarıyla aldıkları temizlik malzemelerine dahi el konulmaktadır. Bu da Türk devletinin politik tutsaklara intikamcı bir düşman hukuku ve anlayışı ile yaklaşmakta olduğuna iyi bir örnektir.
Küreselleşen virüse karşı insanların en hassas olduğu ve psikolojik olarak etkilendiği bu dönemde yine tutsaklara yönelik izalasyon, görüş yasakları uygulanarak işkencenin dozajını artırmışlardır.TC devleti yeni çıkardığı infaz yasasıyla, tecavüzcüleri, katilleri, mafyaları serbest bırakmak istemektedir.
Bu infaz yasası devrimci tutsakları kapsamamakta, devrimci tutsaklar ve diğer hasta tutsaklar ölüme terkedilmektedirler.
TC devleti vakit kaybetmeden tüm devrimci tutsakları ve hasta tutsakları serbest bırakmalıdır.
30 Mart 2020
İTİF (İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu)