Armenak’ın yasaklanması kabul edilemez!
1970’li yılların ortalarından itibaren hızla ivme kazanan devrimci hareketin önde gelen isimlerinden Orhan Bakır’ın yaşamını konu edinmiş “Armenak – Alnında kılıç yarası” adlı belgeselin gösterimi İstanbul ve Ankara’da yasaklandı.
Türkiye’nin iki büyük kentinde alınan bu yasak kararı, Armenak adlı belgesele – tıpkı 1915’te Ermenilerin başına getirildiği gibi- Türkiye sınırlarında yaşam hakkı tanınmayacağının işaretini veriyor. Armenak’ın yasaklanmasının birkaç anlamı var. Bunlardan birincisi devletin uzun bir süredir gerçekleştirmeye çalıştığı hedeflerle yakından alakalı. Türkiye’de devlet, devrimci hafızayı kesin olarak silip yok etmek istiyor. Armenak bu yüzden hedef tahtasında. İkincisi, yasaklanan Armenak belgeselinde bir Ermeni devrimcinin hayatı anlatılıyor. Ermeni’yi ‘piç, kirli döl’ gibi tanımlamalarla aşağılayan ırkçıların, böylesi bir belgesele tahammül göstermesi sürpriz olurdu. Yani Armenak belgeselinin yasaklanması kafatasçı faşist kimliği tüm topluma dayatmak isteyenlerin marifetidir. Ve son olarak Armenak belgeselinin yasaklanması, kötücüllüğü toplumsal ilişkilerin temeli haline getirmek isteyen muktedirin kaçınılmaz refleksidir. Çünkü Armenak’ta herhangi bir devrimci değil, aynı zamanda temas ettiği herkeste unutulmaz bir etki bırakmış, eşitlikçi, paylaşımcı, insanlığın ürettiği iyi değerlerin taşıyıcılarından biri olan Orhan Bakır anlatılıyor. Bireyciliği, adam sendeciliği, yükselmek için başkasının kafasına basmayı öğütleyenlerin Armenak’a tahammülsüzlüğü çok anlaşılır bir durumdur.
Bu nedenle Armenak belgeselinin yasaklanmasını sadece kınamayıp geçmeyelim, bu belgeselin yapımcılarıyla dayanışma içinde olmakla da yetinmeyelim. Asıl olarak Armenak’ın ulaşabildiğimiz her yerde gösterilmesini ve izlenmesini sağlayalım. Devrimci hafızanın silinmesinin önü ancak böyle kesilebilir.
Ertuğrul Mavioğlu (Gazeteci, yazar, yönetmen)
“Bakur” (Kuzey) adlı eserleri 2015 yılında 34. İstanbul Film Festivali’ndeki gösterimi “işletme belgesi olmadığı” gerekçesiyle engellenen, peşi sıra Batman Savcılığı tarafından “örgüt propagandası” iddiasıyla haklarında dava açılan gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve yönetmen Çayan Demirel hakkındaki davada karar çıktı.”Bakur” belgeselinin yönetmenleri Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel’e “örgüt propagandası” iddiasıyla yargılandıkları davada henüz son savunmaları dahi alınmadan 4’er yıl 6’şar ay hapis cezası verildi