
ALMANYA- Partizan Gençlik İnisiyatifi/Marksist Leninist Maoist (PGİ/MLM) tarafından örgütlenen Yetiş Yalnız Gençlik Kampı 1-2-3 Kasım tarihlerinde başarıyla gerçekleştirildi. Uzun sayılabilecek bir dönemden sonra gerçekleştirilen kampa katılım yüksek olurken; politik çalışmalar, çalışma grupları ve atölyelerle yoğun bir program uygulandı.
“47. KAVGA YILINDA ŞAN OLSUN PROLETARYA PARTİSİ’NE!”
Kampın ilk gündemi Proletarya Partisi tarihi oldu. Bu bölümde yapılan sunumda; komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci düşüncelerinin oluştuğu süreç anlatılırken, akabinde onun örgütlü mücadelede hem sistemin kendisi hem de Uluslararası Komünist Hareket ve Türkiye Devrimci Hareketi’nde egemen olan akımlara karşı mücadelesinin altı çizildi. TKP/ML’nin kuruluş süreci ve bir bütün günümüze kadar olan özet sunumda; Kaypakkaya’nın sistemle bir bütün kopuş yaşaması ve buna bağlı olarak faşist Kemalist diktatörlüğü direkt hedef alması, Halk Savaşı mücadelesi noktasında Proletarya Partisi’nin ısrarı ve bu mücadelede yüzlerce şehit, binlerce tutsak vererek can bedeli bir kavga yürüttüğü vurgulandı. Sunumun ardından yapılan tartışmalar verimli olurken çeşitli kavramlar üzerine de yoğunlaşılarak sorular da cevaplandırıldı.
POLİTİK İKTİDAR MÜCADELESİ VE GENÇLİĞİN İKTİDAR PERSPEKTİFİ
İlk bölümün ardından gençlik mücadelesi ve buna bağlı olarak siyasal iktidar perspektif konusunda bir sunum gerçekleştirildi. Bu bölümde gençlik mücadelesi ve gençlik örgütlenmelerine dair vurgular yapılırken, kendine özgü karaktere sahip olan gençliğin devrimci mücadele içindeki yeri ve sınıf mücadelesindeki siyasal perspektifinin nasıl olması gerektiğine dair tartışmalar yürütüldü.
Çalışma grupları bölümünde “nasıl bir gençlik örgütlenmesi” başlıklı konu, bir grup tarafından katılımcılara sunum şeklinde aktarıldı. Bu noktada da verimli tartışmalar gerçekleştirildi.
Bu konuya bağlı olarak son dönemde yükselen çevre ve iklim hareketlerine dair bir sunum da gerçekleştirildi. Oldukça yoğun tartışmaların yaşandığı bu bölümde emperyalist-kapitalist sistemin doğa düşmanı karakterine vurgu yapılırken; buna karşı yürütülen mücadele cephesinde reformist taleplerin yine sistem eliyle ön plana çıkarıldığı, iktidar perspektifli devrimcilerin ise direkt sistemi hedef alan ve doğa ve insan düşmanı olan egemen sınıfın yıkılarak proletarya önderliğinde gerçekleştirilecek devrimlerle sorunun çözümünün sağlanacağı vurgulandı. Yine reformist taleplerin ya da süregelen eylemlerin yadsınmaması aksine desteklenmesi ve büyütülmesi gerektiğinin altı çizildi.
Egemen sınıfın kültür-sanat anlayışına karşı devrimci kültür-sanat üzerine de bir çalışma grubunun gerçekleştirildiği kampta, bu bölümde egemenlerin saldırıları örneklendirilerek açıklanırken buna karşı bir bütün kültür-sanat cephesinin devrimci eksende geliştirilmesi noktasında tartışmalar yürütüldü.
“İŞGALE KARŞI DİRENENLER KAZANACAK!”
Kampın bir bölümü de ajitasyon/propaganda, slogan üretimi ve pankart çalışması üzerine olan çalışma grubuyla gerçekleşti. Bu noktada 2 Kasım Dünya Rojava Günü’nde direnişi selamlamak için bir pankart hazırlandı. Pankarttan önce ise faşist Türk devletinin niteliği, emperyalistlerin Ortadoğu’daki pazar mücadeleleri, Rojava’daki durum, direnişin sahiplenilmesi vb. konularda tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmalar çalışma grubunun tüm katılımcı gençlere yaptığı bir sunumla pekiştirildi.
Yine Rojava direnişiyle ilgili pankartın yanında Kasım 2016’da ölümsüzleşen Aliboğazı şehitleri anısına da bir pankart çalışması gerçekleştirildi.
“SELAM OLSUN KAVGAMIZIN SIRA NEFERİ YETİŞ YALNIZ YOLDAŞ’A!”
Son gün ise kamp değerlendirmesi yapıldı. Çeşitli eleştiri ve önerilerin getirildiği değerlendirmelerde esas olarak kampın başarılı geçtiği, yine bu tarz çalışmaların daha sıklaştırılması ve farklı yöntemlerle zenginleştirilmesinin altı çizildi. Bu bölümde Avrupa’da devrimci gençlik mücadelesi noktasında önemli katkıları bulunan ve mücadelesinin yüzünü ülkeye çevirerek sınıf mücadelesinin en sıcak noktasına tereddütsüz şekilde atılan; bu uğurda hem ideolojik-politik hem de askeri olarak kendini geliştiren ve 24-28 Kasım 2016’da Aliboğazı’nda 11 yoldaşıyla birlikte ölümsüzleşen Yetiş Yalnız’a kampın atfedilmesi kararlaştırıldı.