Yunanistan/ Atina: 27 Ocak Pazartesi günü, Yunanistan’ın Atina kentinde Ykp(m-l) tarafından “Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere” ilişkin bir etkinlik düzenlendi.
TKP/ML’nin de katılımcısı olduğu etkinlik Ykp(m-l) adına yapılan açıklamayla başladı:
“Emperyalistlerin birbiri arasındaki çelişkileri ve pazar yarışı, bölgede ve dünyada gittikçe gerilimi arttırmakta ve her an sıcak çatışmaya dönüşebilme potansiyeli hiç olmadığı kadar yüksektir. Bölgede özellikle Rus hegemonyasının arttığı ve ABD’nin bölgedeki tahakkümünü ciddi biçimde tehdit ettiği, askeri ve teknolojik olarak gelişkin bir seyir izlediği ve tüm bu sebeplerle özellikle ABD için ciddi bir rakip olarak sahnede olduğu”belirtildi. “Çin ise görece ekonomik alanda uzun vadeli tehdit unsuru oluşturmakta ve dünya üzerinde bu yarışın etkileri görülmektedir. Avrupa Birliği askeri ve politik açıdan sıkıntı içerisinde olmakla birlikte, bu yarışa belli bir düzeyde yer almaya çalışıyor. ABD özellikle İran üzerinde ekonomik ve askeri baskı oluşturarak bölgedeki varlığını ve prestijini korumaya çalışmaktadır.”

“Burada ABD’ye bağımlı bir ülke olarak Türkiye’nin, ABD’nin boş bıraktığı yerleri doldurmaya çalıştığı” belirtildi. “Türkiye aynı zamanda taktiksel olarak Rusya’ya da yanaşarak bu boş alanları arttırmaya, emperyalist çekişmeden faydalanarak çıkar sağlamaya çalışmaktadır.
Türkiye genel olarak bölgede gerginliği arttıracak bir politik seyir izlemekte, özellikle Doğu Akdeniz’de oyunun dışında bırakılmasından kaynaklı Libya ile yaptığı anlaşma gibi alternatif politik ve askeri hamlelere yöneliyor. Türkiye’ nin bu tutumu da özellikle Yunanistan ile geçmişte yaşanan krizlerden daha büyük krizleri doğurabileceği öngörülmektedir.
Bu sebeple Yunanlı komünist ve devrimcilerin bölgedeki gerici sınıfların ve güçlerin birbiriyle olan savaşına karşı devrimci mücadeleyi yükselteceği” belirtildi.
TKP/ML adına yapılan açıklamada ise”Emperyalistler ve onların sadık uşağı gerici egemen sınıflar daha fazla kanın akması, daha acımasız savaşların olgunlaşmasına hizmet eden politikalar izlemektedir.” denilerek “ Türkiye faşist devleti ise Suriye Kürdistanında askeri işgalle saldırganlık politikasını başka bir boyuta taşımakta olduğu” belirtildi.
“ Bu tabloda emperyalizme ve gerici egemen sınıflara karşı ezilenlerin mücadelesini örgütlemek, devrimci savaşımı geliştirmek ve tüm bu gerici politikaları halkların dayanışma yönelimiyle aşmak esas olmak zorundadır. Akdeniz’de Yunan egemenleri ve Türk egemenlerinin karşı karşıya gelen farklı politikaları, her bir ülkede şovenizmi köpürten emperyalist kışkırtmaya zemin sunan bir tablo yaratmaktadır. Biz Türkiye’ li komünistler olarak Faşist devlete ve onun bölgedeki gerici politikalarına karşı devrimci savaşı yükselten bir konumlanış içerisindeyiz”
“ Türkiye halkı ve Yunan halkının kendi egemen sınıflarının gerici politikalarına karşı daha güçlü ve daha etkin mücadele sergilemesi ve dayanışmayı büyütmesi, anti-emperyalist mücadeleyi yükseltmesi, tüm gerici kışkırtma ve savaş çığırtkanlığına karşı durması büyük bir öneme sahiptir”. denildi.
Birçok Yunanlı devrimci yapının katıldığı etkinlik, yapılan açıklamaların ardından son buldu.