İTİF’e bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Zürih Gençlik ve Kültür Evi, geçmiş faaliyetleri, yaşanan sorunları, önümüzdeki sürece dair faaliyet ve programlarını kitlesi ve üyeleriyle tartıştı.
Yapılan toplantıya özellikle „sözde“ üye toplantısı isteyen bir kısım üye de dernek yönetim kurulu tarafından iki hafta öncesinden toplantı tarihi ve çağrısını yapılmasına rağmen, aynı gün bir başka yerde belgesel gösterimi konulmasından dolayı katılım sağlamadı.
Kadınların ve gençlerin daha yoğun katılım sağladığı ve ilgi duyduğu toplantı, daha çok içte yaşanılan sorunların yanı sıra, faaliyetlere yönelik anlayış temelinde eleştiri ve öneriler şeklinde yapılan konuşmalarla sürdürüldü.
DYK, özellikle kitleye açık toplantının geç gerçekleştirilmesinden dolayı öz-eleştiri vererek başladı toplantı sunumuna.
Geçmiş sürecin değerlendirilmesi gündeminde; Yönetim Kurulu adına yapılan sunumda, 1 Mayıs’tan bugüne gerçekleştirilen faaliyetlerin ve kurumda yaşanan sorunları özlüce sunumunu gerçekleştirilerek, anlayış düzleminde bu sorunlara neden olan yaklaşımların mahkum edilmesi gerektiğinin altı çizildi. Ve ardından, zorlu-karmaşık sürecin ürünü olan sorunları, anlayış ve işleyişimiz çerçevesinde çözmeye çalıştıklarını, ancak atılan tüm olumlu adımlara rağmen, karşı duran anlayış sahipleriyle, sürekli tüzük-işleyiş tanımamalarından dolayı, mevcut sorunlar daha karmaşık hale getirilmesi nedeniyle aranan tüm çözüm yöntemlerini tıkamaları, bir nevi sorunların „çözümsüz“ bırakılmasına neden olmuştur denildi.
Daha sonra dernek üyeleri tarafından tüm bu girişimler esasen üye ve kitlesini, yönetimi yok sayan, işleyiş ve kuralları dumura uğratan, kurumu yıpratarak bir nevi kamuoyu nezdinde küçük düşürülmeye çalışılmasına ve sürece ve sorunların çözümüne hiç bir katkı sunmayan aksine daha da büyüten anlayışa karşı, DYK’nın liberal davrandığı eleştirileri getirildi. Bu „çift“ başlılığa biran evvel dur denilmesi gerektiğinin altını çizen üyeler, DYK’yı eleştirdi. Özellikle katılan üyelerin genel eleştirilerinden biri de emek üzerinden kurulan kurumlarımızın, hiç kimsenin üzerinde oynayacağı bir alan haline getirilmesine izin verilmeyeceği oldu. Dolayısıyla DYK’nın da bu bilinçle hareket etmesi gerektiği ifade edildi.
Bir ATİK Konsey üyesi ve YK üyeliği yaptığı süreçte tüm uyarılara ve özeleştiri istenilmesine rağmen tüzük suçu işlediğinden dolayı DYK üyeliği dondurulan arkadaş ve Denetim Kurulu üyesinin de katıldığı toplantıda, yaptıkları konuşmada, yönetimi ve federasyonu eleştirilmesi, hiç bir şekilde haber verilmeden çalışmalar örgütlenmesi, üye ve kitle toplantı çağrıları yapılmasını savunmaları üzerine üyeler tarafından çok ciddi anlamda tepki çekmiş eleştirilmişlerdir. „sözde“ birlikte toplantı yapılmasını öneren anlayış, yapılan bu toplantıya katılmak yerine, aynı anda ve şehirde bir başka etkinlik koymaları, „birlikte iş yapmamız gerekiyor“ diyerek kitlede manipülasyon yaratmaya devam eden anlayışa, artık üye ve kitlemizin prim vermemesi de bir başka altı çizilmesi gereken konuydu.
Konsey üyesinin toplantıya katılıp, „eleştirilerini“ (!) sunup ardından bir konsey üyesine yakışmayan üslupla, aynı tarihe koydukları etkinlik nedeniyle ayrılacağını ifade edip ayrılması, tüm kurumlarımızın çatı örgütü genel konsey üyesinin nasil bir “yönetici“ olduğunu ortaya çıkarmaya fazlasıyla yetmiştir.
Dernek ve Federasyonun yaptıkları ve önümüzdeki süreçte yapacakları siyasal, sosyal ve kültürel etkinlikler ile ilgili bilgilendirilmenin yapıldığı, gençlik, kadın ve kültürel çalışmaları, organize edilecek Panellerle ilgili planlamalar kitleyle paylaşıldı.
ATİK Konsey 1-2 toplantı sonuçlarına dair de üyeler tarafından bu toplantı sonuçlarının ve yaklaşımın ciddiyetten ve gerçeklikten uzak, birleştirici olmayan, ötekileştirmeye çalışan bir konsey gerçekliği ile karşı karşıya olduğu, sadece „üzüntü“ vermekten öte olmadığını ifade edildi. Konseyin sorunları çözme yerine büyütmeyi esas alan tarzı da mahkum edilerek, öncelikle alanlarda sorumlu diye belirledikleri konsey üyelerini tüzük ve kurala uymaya davet etmeleri gerektiğini, ancak mevcut konseyin bu gerçeklikten uzak olduğu ve dolayısıyla eleştirinin bir anlamı ve karşılığı olmadığı içinde toplantı sonuçlarını kapsamlı değerlendirmenin bir gereği olmadığı ifade edildi üyelerimiz tarafından.
ATİK Konseyi tarafından, Federasyon, Kadın, Gençlik ve birim yöneticilerin katıldığı toplantıda, bazı konsey üyelerinin açıktan bizimle nasıl „ortak“ çalışacağımızı şef tarzı üsluplarıyla ifade etmeleri, kendi yaptıkları hukuksuzluklara karşı barışık olma durumları, açıktan“ tasfiye edeceğiz sizleri“ demeleri, Konsey’in niyetini ve gelecekte ne yapmak istediğini ortaya koymuştur. Toplantıya katılan Federasyon YK üyelerimizin, toplantı içeriğine dair yaptıkları bu açıklamalar üzerine söylenecek „söz“ bırakmamıştır.
Toplantının bir başka gündemi de DYK’nın gerçekleştirdiği 3. Olağan toplantısında alınan bazı kararların aktarılmasına dairdi.
Toplantıda geçmişte yaşanan sorunlardan kaynaklı üyeliği dondurulan üyelerden ikisinin durumu netleştirilmiş, diğerinin durumu ise yapılan çağrılara zaman ve yoğunluk gerekçesiyle konuşmaya gelmemesinden dolayı netleştirilememiştir. Bu dondurulan üye ile son bir kez daha çağrı yapılarak görüşme talep edilecektir denildi. Ve yapılan son toplantı ’da yeni üye başvurularının da netleştirildiği ifade edildi.
3 . Toplantıda alınan bir başka karar da, çift başlılığa, tüzük, kural ve işleyişi ayaklar altına alınmasına dair belli çözümler bulunması için dernek kongresinin bir an evvel yapılması gerektiği üzerinde durulmuş ve tüzüğün, dernek kongreleri yılda bir yapılır belirlemesi nedeniyle, 07 Ocak 2018 tarihinde Olağan Kongre’nin yapılması kararı alındığı ifade edilmiştir.
Son olarak divan 07 Ocak’ta yapılacak Kongre’de daha kapsamlı tartışmalar ve çözüm yöntemleri üzerinde fikir yürütüleceğini belirterek, geniş kapsamlı bir Kongre’de buluşmak üzere denilerek toplantıyı sonlandırdı.