Emperyalist-kapitalist sistemin saldırıları, pandemi süreciyle birlikte dünya genelinde belirgin bir şekilde yoğunlaşıyor. Her ülkede peşi sıra güvenlik yasaları ve saldırılar birbirini izliyor. Korkuları büyük, gelecek kaygıları yoğunlaşıyor. Daha da saldırganlaşmalarının temelinde giderek derinleşen ekonomik-siyasal krizleri yatmakta.
Gericilik ve saldırılar dünyanın her köşesinde gündelik yaşanan bir durum. Bildik Türkiye vb. faşist diktatörlüklerdeki faşist saldırı ve katliamlar artık her alanda yaşanyor. Çünkü bildik kaygı ve korkuların beslediği saldırganlıklardır bunlar. Korku dağları sarmış gericileri.
Liberal ve reformistlerin yere-göğe sığdıramadıkları avrupa demokrasisi, burjuva demokrasisi balonları bir bir patlıyor. Burjuva diktatörlükleri pandemiyi de ardına alartak emekçilere, devrimci-demokratik direniş odaklarına acımasızca saldırıyor. Fransa, Almanya, İngiltere, İsviçre…vb. Sorunlar aynı. Kriz, saldırganlık ve şiddet sarmalında sistematik artış, ceza yasalarının ağırlaştırılması, polise olağanüstü yetkiler, „anti-terör“ yasaları ve uygulamaları, anti-demokratik yasalar, hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alınması…
İşte tüm bunlara karşı AGEB’ in örgütleyip yürüttüğü kampanyanın önemi bir kez daha açığa çıkıyor.
Emperyalist-kapitalizmin kriz ve saldırılarına karşı Zürih’te gerçekleştirilen yürüyüş, Zürih polisinin olağanüstü önlemlerle eylemin yapılacağı alan ve çevresini ablukaya alması, sistemin niteliğini açığa çıkarıyor. Olağanüstü polis yığınağı ve terörüne rağmen Partizan ve PGİ/MLM’nin de örgütlenmesinde yer aldığı, İsviçreli yerli anti-kapitalist, anti-faşist ve anarşistlerin de yer aldığı eyleme yüzlerce kişi katıldı. Kriz, saldırganlık ve mücadeleyi konu alan ve ortak hazırlanan pankartlarla Zürih sokaklarında yapılan yürüyüşe yerli kurumların yanı sıra Partizan da etkili bir katılım sağladı.
Polisin eyleme saldırmasıyla birkaç kola ayrılan eylemciler, değişik sokaklarda yürüyüşlerini devam ettirdiler. Bu arada eylemin yapılacağı ilk alanın etrafının polis ablukasına alınmasından dolayı farklı bir alanda başlatılan eyleme saldıran polis, aralarında 2 Partizan ve Mor Kızıl Kolektif taraftarının da olduğu birçok kişiyi ablukayla gözaltına aldı. Yürüyüş esnasında göz yaşartıcı bomba ve plastik mermiler kullanan polis, gözaltına aldığı devrimcilere işkence yaptı. Partizan okurlarından birinin yaralandığı ve bu haliyle gözaltına alınma esnasında baskı-işkencenin devam ettiği açıkça görüldü.
Ancak saldırılara karşı susmadan direnerek slogan atan Partizan okurları, kitlenin dayanışma sloganları ile desteklendiler.
Gözaltına alınanlarla ilgili haberler tam netleşmezken, Mor Kızıl Kolektif aktivisti serbest bırakıldı. Diğer Partizan okuru ise hala gözaltında tutulmakta.
AHM-Zürich